MHP Lideri Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada önemli ifadelere yer verdi;
Bugünün alacakaranlık döneminde, Türkiye'nin iç barış ve kardeşlik ortamını güçlendirmesi, dikkat çeken bir gelişmedir. Hayatın ve siyasetin doğal akışı içerisinde sorun çözme kültürünün etkisinin genişlemesi geleceğimiz açısından umut vericidir.
Aynı zamanda, birbirine kenetlenen ağır sorunların milli birlik ve dayanışma ruhuyla çözülmesinden başka mantıklı bir seçenek yoktur.
Merhum Akif'in derin anlam taşıyan şu ifadesi tarihin ve coğrafyanın her zaman hatırlanacak çağrısı olarak sonsuza kadar korunacaktır:
“Yaşayan görecektir, Türkiye ve Türk milleti ölmeyecektir.”
“BARBAR BİR ABLUKANIN ATEŞ HATTINDADIR”
Mazlumların feryatlarının gök kubbede yankılandığı, zulmün kıtaları etkilediği bu dönemde insanlığın ortak çıkarlarına ve barışçıl diyaloglara geçiş, ahlaki sorumluluğun küreselleşmesiyle mümkündür.
Bu noktada Türkiye, tarihi ve kültürel zenginliği ile önemli bir rol oynayacaktır. Savaş ve çatışmaların önlenememesi durumunda kalıcı istikrar arayışları son bulmayacaktır.
Ne yazık ki, özellikle Gazze’de yıkım ve insani felaketler artmaktadır. Ölen masumların yanı sıra Filistinli kardeşlerimiz barbar bir ablukanın ateş hattındadır.
“DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ”
Gazze, açlık, susuzluk ve baskı ile sınanmaktadır. Netanyahu'nun Gazze'yi işgal planı, insanlığın ortak vicdanını yaralayan bir durumdur.
Birleşmiş Milletler'in acilen harekete geçmesi, Gazze'deki katliamı durdurması artık hayati bir konu haline gelmiştir. Bu gerçekliğe karşı efekte geçiş yapmak insanlık borcudur.
Müslüman ülkeler, mazlumların seslerini duyup, insani sorumluluklarını yerine getirmelidir. Hamas'ın haklı mücadelesi de desteklenmelidir.
İsrail'in gerçekleştirdiği dehşet kampanyasına karşı Türkiye'nin gösterdiği tepkiler son derece haktır. Ülkemizde yaşanan iddiaların da araştırılması önemlidir.
“DOLANDIRICILIK ÇETELERİYLE MÜCADELE SONUNA KADAR SÜRDÜRÜLMELİDİR”
LGS ve sahte diploma üzerine yürütülen kara kampanya, toplumsal huzuru bozmaya yönelik bir sinsi plandır. Dolandırıcılıkla mücadele elbette ki öncelik olmalıdır.
Türkiye'nin mahkemeler üzerindeki baskılarından kurtulması ve adaletin sağlanması gerekmektedir. Yargıda mevcut tartışmaların son bulması, demokrasi açısından önem arz etmektedir.
Ayrıca, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda gereksiz tartışmaların yapılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Türk milleti olarak, ortak kimliğimizde kenetlenmeliyiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ile birlik, umut ve kardeşlik havası yeniden sağlanacaktır.
Son olarak, Balıkesir’in Sındırgı ilçesi merkezli 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından depremzedelere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devlet, deprem bölgesine gerekli yardımları yapmıştır.
Deprem, yaşam gerçekliğimizdir. Gelecekteki muhtemel depremlere hazırlıklı olmalıyız. Rabbim, ülkemizi her türlü musibetten korusun.
