

Başkan Erdoğan, Mısır'da gerçekleştirilen tarihi Gazze Zirvesi'nden dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu:
 
 Rehine ve mahkûm takası son derece kritik bir unsurdu. Anlaşmanın Filistin sorununu çözen bir belge gibi değerlendirilmesi hatalı olur. Bu mutabakat, temelde bir ateşkes düzenlemesi niteliğindedir. Bizim görüşümüze göre, Filistin davasının yegâne çözümü, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Türkiye olarak bu hedef doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzde zorlu bir süreç var. Öncelikle, İsrail hükümetinin verdiği sözleri yerine getirmesi sağlanmalıdır. Çünkü İsrail'in bu konudaki geçmişi son derece olumsuzdur. Bu bağlamda ABD başta olmak üzere, İsrail üzerinde etkisi olan aktörlerin gerekenleri yapmaya devam etmesi gerekmektedir.
 
 Ateşkesle birlikte uluslararası toplumun sorumluluğu sona ermedi, tam tersine yeni bir aşamaya girdi. BM'de Netanyahu konuşurken herkes salonu terk etti. Gazze'nin yanında daha güçlü bir duruş sergilemeliyiz. Soykırımın unutulmaması için mücadelenizi sürdürmeliyiz. Sorumluların hesap vermesi için çabalarımızı artırmalıyız. Türkiye, tüm insanlığın vicdanı olmaya devam edecek.

TÜRKİYE İNSANLIĞIN VİCDANIDIR
 
 Türkiye, büyük bir devlet olmanın ötesinde, aslında insanlığın vicdanıdır. Bizim elimiz, dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya uzanır. İsrail saldırıları devam ederken dahi yardımlarımızı hızla bölgeye gönderdik. Mısır'daki depoları doldurduk, beklemedik. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 TIR'ımız Gazze'ye giriş yaptı. Biz oraya aynı zamanda kardeşliği ve umudu da iletiyoruz. 
TRUMP SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAK
 
 İnşallah Gazze'de şu an itibarıyla çatışmalar sona ermiş durumda. Bunun Sayın Trump tarafından duyurulmuş olması son derece önemli. Bu sürecin birinci derecede takipçisi Sayın Trump olacak. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde de bunu belirtti. Son olarak ayrılırken, “Telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim” dedi.
 
ATTIĞIMIZ İMZAYLA BARIŞ İRADESİ KAYITLARA GİRDİ
 
 ABD Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, Katar Emiri Sayın El Sani ve şahsım arasında dörtlü bir imza uygulaması gerçekleştirildi. Attığımız bu imzalar sıradan olmayıp, barış iradesinin tarihe geçtiğinin bir ifadesidir. Bu anlaşmayı, Filistinliler ve İsrailliler de dahil tüm bölge halkları için barış, güvenlik, istikrar ve fırsatlar sunacak şekilde birlikte uygulayacağız. Kalıcı barışın, hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin refah içinde yaşayabileceği, temel insan haklarının korunacağı, güvenliklerinin garanti altına alınacağı ve onurlarının muhafaza edileceği bir düzen olacağı anlayışıyla hareket ediyoruz. 
YÖNÜNÜ ANKARA'YA DÖNENLER KAZANACAK
 
 Suriye'yle kapsamlı temaslarımız devam ediyor. Yakın işbirliğini güçlendirmekte kararlıyız. Sayın Şara'yı ve arkadaşlarını yalnız bırakmayacağız. Sık sık SDG'yi yanlış yollara sapmamaları ve Suriye'nin birliği ile bütünlüğüne destek olmaları hususunda uyarıyoruz. Umarız Suriye, bir ve beraber, müreffeh bir geleceğe ulaşma doğrultusunda tutum sergiler. Yönünü Ankara'ya ve Şam'a çevirenler kazanacak, kendilerine başka hamiler arayanlar ise kaybedecektir.



