

15 Temmuz darbe girişiminin 9. yıl dönümü nedeniyle Turkuvaz Medya Grubu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve 15 Temmuz Derneği destekleriyle Hafıza 15 Temmuz Müzesi'nde “Dayanışmanın adı Türkiye” konulu bir program düzenlendi.
Programa İstanbul Valisi Davut Gül, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz Derneği Başkan Vekili İlhami Çil, Takvim Gazetesi köşe yazarı Ekrem Kızıltaş, 15 Temmuz gazilerinden Gazi Üzeyir Civan, Gazi Oğuz Ayanoğlu ile 15 Temmuz'u yaşayan vatandaşlar katılım gösterdi.
'Uçurumun kenarından döndük'
Vali Gül, programda yaptığı konuşmada, “Şehitler ve gaziler sadece sayılardan ibaret değildir. Bu mekanın bir ruhu var. O anları yaşatıyor. Burayı gezerken 9 yıl önceki olayları tekrar hatırlayabiliyoruz. FETÖ, iflah olmaz bir yapı. 50 yıldır kurumların içerisine sızan ve kendini gizleyen bir örgüttür. Dünyanın birçok yerinde okullar açarak bürokrasiye sızarak demokrasiyi dizayn etmeye çalışmıştır.”
Bütün birimlerin içerisine sızan bu yapı 15 Temmuz'dan önce fark edilince Cumhurbaşkanımız bir mücadele başlattı. Cesareti ve milletimizin ferasetiyle ülke uçurumun kenarından alındı. Sadece iç güvenlik değil, Suriye'de Karabağ'da askeri unsurlarla kumpastan vazgeçildiği Terörsüz Türkiye'de önemli bir konuma geldik. Tehdit ve tehlikeleri bertaraf edip kardeşliğimizi güçlendirerek devam edeceğiz. Şehitlerimiz ve gazilerimizin emanetlerini korumaya devam edeceğiz” şeklinde ifade etti.
'Gençlerin iyi anlaması gerekir'
Takvim Gazetesi Köşe Yazarı Ekrem Kızıltaş: “41 yıldır çekilen 40 bin cana mal olan 2 trilyon liralık maddi kayba sebep olan bir dönemin sonuna geldik. Terör belasını ortadan kaldırmanın temelinin 15 Temmuz gecesi hazırlandığını gördük. 15 Temmuz'a gelinirken neler yaşandığını anlamak ve tekrar hatırlatmak gerekir. Bosna'yı hatırladığımızda affedilirse tekrarlanır denilen sözle bu olayı unutmamak ve unutturmamak gerekir. Gençlerin iyi anlaması ve değerlendirmesi gerekir. Turkuvaz Medya'nın yayınları bu anlamda önemli. Bütün yayın organları ile 15 Temmuz'u hatırlatan programlara imza atmıştır.”
'Bizi taradılar'
15 Temmuz Derneği Vekili İlhami Çil: “15 Temmuz günü bir kalkışma olduğunu gördük. Milletin karşısında sanki bir terörist geliyormuş gibi nişan aldıklarını gördük. Köprüye geldiğimizde hainlere karşı elimizde sadece gazilerimizin kanıyla sulanmış Türk bayrağı vardı. Bizi taradılar. Ayak bilek kemiğimden yaralandım. Biz yine de yürümeye çalışıyorduk. Bir annenin babanın evladına yapacağı gibi koşup beni silahın altından kurtarmaya çalışıyorlardı. Biz aziz bir milletin evladıyız. Ondan dolayı mutluyuz gururluyuz. Ambulansa ve polis aracına dahi ateş edip vurun talimatı veriyorlardı. O gece vurulduğumuzda burayı onlara terk etmeyin burasını onlara dar edin dedik. Kendi iradesine ve liderine sahip çıktık. Unutmayalım unutturmayalım. Bu şehit yakınları ve gaziler ile aileleri bize emanettir, biz vatan için mücadele ettik.”
“Vatan için canımızı ve kanımızı feda ettik”
Gazi Oğuz Ayanoğlu: “Kısıklı'da köprüde yol kapama olduğunu öğrendim. Hemen kardeşim Onur ile birlikte köprüye gitmiştik. Bir baba önümdeydi, yanında kızı da vardı. 'Baba gitme' diye bağırdı. Sonra babasını vurdular sırtüstü düştü. Biz yaralıyı almaya gittiğimizde üzerimize ateş açtılar. Kalçadan vuruldum. Onur boğazından vurulmuş halde cansız yatıyordu. Hastaneye götürdüler. Acı haberi alınca sinir krizi geçirdim. Bir kanımız ve canımızı feda ettik.”
“Kolumu kaybettim fakat vatanımı kaybetmedim”
Gazi Üzeyir Civan: “15 Temmuz'da alçaklara yeryüzündeki en büyük karşılığı verdik. 9 yaşında şehit ve gazilerimiz var. Sabah saatlerinde hava limanına gidiyorduk. Tuzla gişelerine geldiğimizde hain şebekenin orada olduğunu gördük. Yakındayken buna kayıtsız kalamazdım. Yolun karşısında birkaç askeri görüp uyarmak için ellerimi kaldırıp 'hepimiz kardeşiz' diye bağırdım. Fakat ellerim havadayken birden bir çınlama duydum. Sol kolumun ise parçalandığını gördüm. Kolumu kaybetmiştim fakat cennet vatanımı kaybetmemiştim. Bu vatana sahip çıkan kahraman evlatlarımız vardı.” dedi.
“Ülkenin bölünüp parçalanmasını millet engelledi”
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç: “Bu hain girişimde bulunan askerlere neden kardeşlerinize silah doğrultuyorsunuz denildiğinde emir aldıklarını söylediler. Büyükşehir belediyesi önünde Saraçhanede açılan ateşle ayağımın dibine düşen mermi kovanlarını tiksinerek yerden aldım ve sakladım. Ben darbeleri hatırlıyorum. Siyasetçi ve demokrat gibi gözükenleri hatırlıyorum fakat 15 Temmuz'daki gibi milletin üzerine kurşun yağdırıldığını hatırlamıyorum.
Ülke bölündüğünde hükümet düştüğünde sistemin dışına atıldığında ülkeyi bölüp parçalayacaklardı. ABD, İngiltere, İsrail ve diğer güçler tarafından paylaşılacaktı. Vatan kurtulacaksa canımız feda olsun diyen ruha çok şeyler borçluyuz. Bağımsız ve hür bir ülkeyi bize hediye ettiler. Yine de olsa binlerce insanımız yine önlerine bent olacak ve mücadele verecektir. Kahramanlık destanı yazanlara minnettarlığımı sunuyorum.
Güçlü Sponsor Desteği
Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği programa Borsa İstanbul, Eminevim, Halkbank, Kuzey Marmara Otoyolu, Kuzu Grup, MNG Şirketler Grubu, Turkish Airlines, Vakıfbank ve Ziraat Bankası sponsor oldu.