Türkiye genelinde 2025 yılı itibarıyla Tokat, Sivas, Kayseri ve Giresun gibi Kelkit Vadisi’nde kaydedilen kene kaynaklı ölümler yaşandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkan Sevinç, İzmir ve İstanbul'dan alınan kene ihbarlarının, iklim değişikliğinden kaynaklandığını ifade etti.
'CİDDİYE ALINMIYOR'
Hastalığın genelde Orta Anadolu bölgesinde görülmesi gerektiğini belirten Sevinç, “Her yerde bir iklim değişikliği yaşanıyor. Bu nedenle keneler her yere yayılmaya başladı. İzmir ve İstanbul'da görünmesi beklenmiyordu. Hatta İstanbul'da bu yıl 7 bin kene vakası bildirildi. 'Beni kene soktu' diyerek hastaneye başvuranların sayısı oldukça fazla. Dünya genelinde 15 bin vaka tespit edildi ve ölüm oranı yüzde 4-5 civarında. Bu hastalıktan her yıl 500-600 kişi hayatını kaybediyor. Ancak, nedense bu durum ciddiye alınmıyor. Gerçekten üzerinde durulması gereken bir hastalıktan bahsediyoruz” dedi.
DOĞA SPORCULARINA UYARI
Doğa sporlarındaki artışın vaka sayılarına etkisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erkan Sevinç, mezbaha çalışanları ve avcıların risk altındaki gruplar olduğunu dile getirdi. Korunmanın öncelikli olduğunu vurgulayan Sevinç, şunları söyledi:
“Özellikle doğa sporları yapanlar açık renk giysiler giyerek keneleri kolayca fark edebilirler. Ayrıca, pantolonun alt kısımlarını ayakkabılarının içine sokmaları ve mümkünse vücutlarının az açıkta kalmasını öneriyorum. Keneler zıplamaz, sadece aşağıdan yukarı doğru hareket eder ve genellikle yüzümüz açıkta olduğu için kulak arkası ile boyun çevresine yapışarak kan emerler.”
'HASTALIK YAPMA SÜRESİ 10 GÜNE KADAR ÇIKABİLİYOR'
Kenelerin, doğduktan sonra küçük sürüngenlerden virüsü alarak ömür boyu taşıyıcı olduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Sevinç, kene ısırdıktan sonra ilk müdahalenin kritik olduğunu vurguladı. “Kenelere elle dokunmamak gerekiyor. Çünkü elle vurulduğunda deriye daha fazla gömülür. Üzerine kolonya dökmektense, cımbızla çekmek daha uygundur. Eğer kendiniz çıkartamazsanız, bir sağlık kuruluşuna giderek keneyi orada çıkarttırmalısınız. Hastalık yapma süresi ise ortalama 10 günü bulabiliyor” dedi.
'HASTALIĞIN SPESİFİK BİR TEDAVİSİ YOK'
Keneye ne kadar hızlı müdahale edilirse hastalık riskinin o kadar azalacağını aktaran Sevinç, “Şikayetler baş ağrısı, halsizlik, ateş ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler oluşursa 'geçer' düşüncesine kapılmadan hemen bir sağlık kuruluşuna gitmeliyiz. Eğer kene erken çıkarılırsa hastalık yapmıyor. Ancak entübasyon süresi geçilirse mutlaka hasta eder. Ama hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmuyor. Semptomatik tedavi uygulanıyor. Ateş, enfeksiyon ve ishal için tedavi yöntemleri tercih edilmektedir. Uygun bir ilaç yok” ifadelerini kullandı.
'KENELERE ARI YA DA SİNEK MUAMELESİ YAPMAYIN'
Prof. Dr. Erkan Sevinç, KKKA'nın her vakada öldürücü olmadığını belirterek, “Covid'e yakalanan herkes kaybedildi mi? Birkaç kişi kaybedildi. Kenelere arı veya sinek gibi muamele yapmamak gerekiyor. Sülün, keklik gibi hayvanlar bu kenelerle besleniyor. Özellikle yaz ve bahar aylarında bu hayvanların avcılığının kontrol altına alınması önemlidir” dedi.
'LYME HASTALIĞI DA KENELERDEN BULAŞIYOR'
Kenenin yalnızca KKKA'ya neden olmadığını belirten Prof. Dr. Sevinç, kenelerin taşıdığı bakterinin insanlara geçmesiyle Lyme hastalığının oluştuğunu ifade etti. Sevinç, “Lyme hastalığı özellikle çocukluk döneminde diğer hastalıklarla karışabilir. Bu nedenle takibi ve tanısı önceliklidir. Menenjit ya da MS gibi hastalıklarla karıştığı görülür. Lyme hastalığı sebebiyle yılda 80-90 kişi hayatını kaybediyor ve bu da kenelerle bulaşan bir hastalıktır” dedi. (DHA)
