reklam
reklam
DOLAR40,6676% 0.05
EURO47,5721% 0.14
STERLIN54,4439% 0.17
FRANG50,4248% -0.02
ALTIN4.410,16% 0,16
BITCOIN114.915,230.858
reklam

Topkapı Sarayı'nda ilk! Gizemli koğuş ziyarete açıldı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Topkapı Sarayı'nda ilk! Gizemli koğuş ziyarete açıldı
reklam

Osmanlı İmparatorluğu'nun “gölge kahramanları” olarak anılan Karaağalar, sarayın iç hiyerarşisinin en önemli unsurlarından birini teşkil etmekteydi. Tarih boyunca sadece belirli bir kesimin erişim sağlayabildiği bu alan, üç katlı yapısıyla dikkat çekiyor. Koğuşun farklı katlarında görevli ağaların kıdemlerine göre düzenlenmiş odalar, dönemin mimari ve kültürel izlerini ziyaretçilere sunuyor.

MİMARİ YAPISI VE DEKORASYONU İLE DİKKAT ÇEKİYOR

1665 yılında meydana gelen büyük Harem yangını sonrasında 4. Mehmed döneminde yeniden inşa edilen yapı, içerisinde barındırdığı çiniler, kalem işi süslemeler ve Edirnekari dolaplarla tarihi bir atmosfer yaratıyor. Yapının girişinde yer alan Besmele-i Şerif ve “Ya müfettihe'l-ebvab iftah lena hayre'l-bâb” duası, Osmanlı'nın manevi ve mimari geleneğine ışık tutuyor.

ÖZGÜN YAPISINA SADIK KALINDI

Ziyarete açılan koğuş, yalnızca mimari öğelerle değil, balmumu heykellerle canlandırılmış sahneler, döneme ait eşyalar, arşiv görüntüleri ve duvar resimleriyle de zengin bir anlatım sunuyor. Restorasyon süreci, uzman sanat tarihçileri, mimarlar ve restoratörler gözetiminde, özgün malzemelere sadık kalınarak gerçekleştirildi. Ayrıca Karaağalar Koğuşu'nun, Topkapı Sarayı'nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebileceği belirtildi.

“TOPKAPI SARAYI'NIN KLASİK DÖNEMİNE AİT EN ÖZGÜN MEKANLARINDAN BİR TANESİDİR”

Restorasyon süreci hakkında bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, “İçinde bulunduğumuz mekan 1660'larda inşa edilmiş ve bugüne kadar müzecilik anlamında yerli yabancı ziyaretçinin gözünde görünmeyen bir alan. Topkapı Sarayı
Burası, Topkapı Sarayı'nın kullanıldığı dönemde 4. Mehmed döneminden itibaren 1660'lı yıllarda büyük bir harem yangınında kaybolmuş eski harem koğuşlarının yerine inşa edilen koğuşlar ve Topkapı Sarayı'nın klasik dönemine ait en özgün mekanlarından birisidir. Dolayısıyla burayı restore ederek ziyaretçilerle buluşturmuş olmaktan dolayı büyük bir heyecan yaşıyoruz.” dedi.

“AKAĞALAR İLE BİRLİKTE ENDERUN SİSTEMİNDE SON DERECE ÖNEMLİ YER TUTAN KİŞİLER”

Karaağalar'ın Enderun sisteminde önemli bir konuma sahip olduklarını vurgulayan Başkan Yıldız, “Tipik bir Osmanlı klasik dönemi yapısı, bir koğuş yapısıdır. Bu noktada bu binayı kullanan Karaağalar'dan bahsetmemiz gerekir. Karaağalar ismiyle özdeşleşmiş bir grup olup, özellikle Afrika'nın kuzeyinden, Sudan, Somali ve Etiyopya'dan Osmanlı Sarayı'nın haremine ihtiyaçları karşılamak üzere getirilen bir ağlar grubudur. Bunlar, Akağalar ile birlikte Enderun sisteminde çok mühim bir yere sahip değerli kişilerdir. Bu koğuştan yetişen Darüssade Ağaları, Osmanlı Devlet protokolünde sadrazamdan sonra gelen en üst makamdır.” şeklinde konuştu.

“BURASI TOPKAPI SARAYI'NIN EN ÖZGÜN YAPILARINDAN BİRİ”

Yıldız, yapının klasik dönem üslubunu tam anlamıyla bünyesinde barındırdığını söyleyerek, “Topkapı Sarayı'nın içinde dahi camileri var. İstanbul'un çeşitli noktalarında camileri, hanları ve çeşmeleri bulunmaktadır. Bununla birlikte çok önemli hususlardan biri de Kabe-i Muazzama ve Peygamberimizin kabri gibi mukaddes mekanlara servislerini sağlayan insanlar var, Osmanlı Devlet sistemi içindeki rolleri olağanüstüdür. 1665'te inşa edilen bu yapı, Topkapı Sarayı Koğuşu Klasik Dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırıyor. Burası üç katlı bir koğuş sistemi ve gerçekten Topkapı Sarayı'nın en özgün yapılarından biri, mimari olarak da 17. yüzyıl özelliklerini içinde barındırıyor.” ifadelerini kullandı.

“YAPISAL OLARAK HİÇ GEZİLEMEMİŞ BİR MEKANDIR”

Karaağaların eğitim sisteminden bahseden Başkan Yasin Yıldız, “Üç katlı yapısının, Karaağaların devlet protokolündeki yeri ve Osmanlı sarayındaki görevleri ile ilgili bir bağlantısı var. Burada görev alan Karaağalar, adeta bir okul gibi küçük yaşta buraya yerleşiyor. Önce üst kattaki genel koğuşlara, daha sonra ise kıdem kazandıkça alt katlara iniyorlar. Darüssaade ağası da hemen yanımızda bulunan mekanı kullanıyor. Ziyaretçiler açısından bu eserimizin önemi, yapısal olarak daha önce hiç gezilememiş bir alan olmasıdır.” dedi.

“TOPKAPI SARAYI'NIN GİZLİ KALMIŞ MEKANLARINDAN BİR TANESİ”

Restorasyon çalışmasının 10 yıldan fazla sürdüğünü belirten Başkan Yıldız, “Topkapı Sarayı'nın gizli kalmış alanlarından biridir ki burası on yıldan fazladır restorasyon süreci geçirmektedir. Ziyaretçi ile buluşması mesleki açıdan oldukça tatmin edici bir nokta. Ayrıca burada görünen nesnelerin büyük kısmı Karaağalar koğuşuna ait koleksiyonlardan oluşmaktadır. Karaağalar Koğuşu Karaağalar'ın yaşam tarzının ve sistematiğinin izlerini yansıtan bu objeler, ziyaretçilere anlatabileceğimiz değerli unsurlar barındırıyor. Bu anlamda, bugüne kadar ülkemizin tarihi ve kültürel miras alanında pek çok ziyaretçisi olan önemli bir eseri ziyaretçilere tanıtabiliyor olmak bizim için büyük bir gurur.” diye konuştu.

“10 YILLIK BİR RESTORASYONDAN GEÇTİ”

Restorasyon çalışmalarının iki aşamada sürdüğünü ifade eden Başkan Yıldız, “Geçtiğimiz aylarda hatırlayacaksınız, 1. Ahmed Odası ve Yemiş Odası restorasyonunun bitmesiyle gezilecek güzergaha dahil oldu. Şimdi Karaağalar koğuşu da benzer şekilde, 10 yıl süren bir restorasyondan geçti. Bu restorasyon, diğer çalışmalarımızda olduğu gibi iki ayaklıdır. Bir mimari restorasyon çalışması olarak oldukça eski bir yapı ve klasik dönem yapısı. Bu nedenle zorluklar içeren bu çalışma, 10 yılda tamamlandı. Ayrıca taşınabilir eserlerin restorasyon ve konservasyonu da tek tek yapıldı. Burada çok fazla bilgi mevcut, Karaağaların hayır kurumları da burada oldukça önemli.” açıklamalarında bulundu.

“KLASİK DÖNEME AİT OLDUĞU İÇİN SON DERECE ÖZENLİ VE DİKKATLİ GİTMESİ GEREKİYOR”

Klasik dönem eseri olan odanın restorasyonunda dikkatli ve titiz bir çalışmaların yapıldığını söyleyen Başkan Yıldız, “Dolayısıyla buradaki kültürel mirasın taşınabilir ve taşınamaz restorasyon süreçlerini ziyaretçilerimiz görmüş olacaklar. Topkapı Sarayı'nın haremi, birbirinin içine geçmiş mekanlardan oluşmakta. Bu nedenle buradaki restorasyon çalışmaları, klasik döneme ait olduğu için son derece dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmaktadır. Kurum olarak, diğer mekanların ziyaretini aksatmamak için bu çalışmaları yürütmekteyiz. Haremdeki çalışmalar bu şekilde sürdürülmektedir.” dedi.

reklam

YORUM YAP