Sıfır Atık Vakfı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) ve UN-Habitat arasında gerçekleştirilen Uluslararası Sıfır Atık Forumu, BM yetkilileri, bilim insanları, karar alıcılar ve sıfır atık girişimcilerini bir araya getirdi.
Forumu şekillendiren ana temalar arasında, şehirlerin sürdürülebilir yönetimi gibi çeşitli sektörlerde sıfır atık hedeflerine yönelik farklı yaklaşımlar yer aldı.
Foruma katılan UN-Habitat İcra Direktörü Anaclaudia Rossbach, sürdürülebilir şehirler, yeşil diplomasi ve Türkiye'nin sıfır atık çabaları hakkında AA muhabirine bilgiler verdi.
Şehirlerin atık yükünün çok boyutlu olduğunu ifade eden Rossbach, bunlardan ilki metan emisyonu üzerindeki etkisi ve ikincisi ise kentleşme dinamiklerine olan katkısıdır, dedi.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin şehirlerde yaşadığı ve 2050 yılında bu oranın yüzde 70'e ulaşmasının beklenildiğini vurgulayan Rossbach, şunları kaydetti:
“Kentleşmenin devam ettiğini ve şehirlerdeki atık miktarının da artacağını öngörüyoruz. Şehirler, atık üretiminin en yoğun olduğu noktalardır, bu nedenle şehirlerin hem önleme hem de yönetim açısından atıkla başa çıkabilmek için stratejiler geliştirmesi son derece önemlidir. Bu stratejileri tasarlarken katılımcı bir yaklaşım benimsemek de hayati bir role sahiptir. Böylece toplumların farklı bağlamlarını ve gerçeklerini daha iyi anlayabiliyoruz. En önemlisi, bu planlama süreçlerine kayıt dışı çalışanlar ve yerleşim bölgeleri dahil edilmelidir, çünkü en savunmasız olanlar onlardır.”
“TÜM PAYDAŞLAR ORTAK HAREKET EDERSE HIZLI AKSİYON ALINABİLİR”
Yeşil diplomasi çabalarının bütün paydaşları bir araya getirerek katkı sağladığını ifade eden Rossbach, “Yeşil diplomasi çok önemli, çünkü farklı sektörleri, BM'yi, üye devletleri, yerel yönetimleri, sivil toplumu ve özel sektörü bir araya getirdiğimizde güçlü bir ivme yaratabiliyoruz. Bu ivme, atığın gezegenimiz ve iklim zorlukları üzerindeki etkisinin farkındalığını artırmak açısından kritik.” dedi.
Tüm paydaşların ortak bir şekilde hareket etmesi durumunda hızlı aksiyon almanın mümkün olduğuna dikkat çeken Rossbach, bu yaklaşımın güçlü işbirlikleri ve fırsatlar yaratacağını vurguladı.
Türkiye'deki sıfır atık uygulamalarının hem ulusal hem uluslararası düzeyde önemli gelişmeler kaydettiğini belirten Rossbach, Uluslararası Sıfır Atık Forumu ve Sıfır Atık Danışma Kurulu'nun uluslararası diplomasinin önemli bir parçası olduğunu ifade etti.
Uluslararası Sıfır Atık Forumu'nun önemine değinen Rossbach, şunları söyledi:
“Bugün sıfır atığa odaklanmış bu foruma baktığınızda BM temsilcilerini, yerel yönetimlerden ve dünyanın dört bir yanından gelen temsilcileri göreceksiniz. Bu, sorunları tartıştığımız ve insanlık olarak izleyeceğimiz yollar konusunda güçlü bir iş birliği oluşturarak uygulamaları paylaşmamızı ve gerekli ortaklıkları kurmamızı sağlıyor. Bu sorunla tek bir kurumun başa çıkması mümkün değil.”
Forumun, önümüzdeki ay Brezilya'da gerçekleştirilecek BM İklim Zirvesi'nin (COP30) hemen öncesinde yapılmış olması dikkat çekici bir nokta. Rossbach, “Bu durum, bir COP'tan diğerine bağlantılar kurmamıza ve paydaşların BM müzakerelerine ve küresel platformlara gerekli veri, bilgi ve uygulamalarla donanarak gitmelerini sağlamamıza yardımcı olacaktır.” şeklinde konuştu.
Sıfır Atık Vakfı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) ve UN-Habitat arasında gerçekleştirilen Uluslararası Sıfır Atık Forumu, BM yetkilileri, bilim insanları, karar alıcılar ve sıfır atık girişimcilerini bir araya getirdi. Forumu şekillendiren ana temalar arasında, şehirlerin sürdürülebilir yönetimi gibi çeşitli sektörlerde sıfır atık hedeflerine […]
