reklam
reklam
DOLAR42,8515% 0.01
EURO50,9195% 0.01
STERLIN58,4516% 0.08
FRANG54,5691% -0.05
ALTIN6.170,88% 0,00
BITCOIN87.777,020.951
reklam

Uyuşturucu Operasyonları Hakkında 10 Soruda Bilgi

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Olay Nasıl Başladı?

8 Ekim tarihinde Hadise, Berrak Tüzünataç ve İrem Derici'nin de aralarında bulunduğu 18 kişi, jandarma tarafından gözaltına alınıp uyuşturucu testi için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Bu süreç, CİMER ve savcılığa ulaşan bir ihbar ile başlamıştı. Ünlülerle ilgili uyuşturucu operasyonları ilk kez bu gözaltılarla gündeme geldi.

Sürecin Genişlemesi

Bu gözaltılar toplumda unutulmaya yüz tutmuş gibi görünse de, soruşturma süreci yeni ihbar ve bulgularla derinleşmiştir. Gizli tanıkların ve itirafçıların devreye girmesiyle birlikte, yeni soruşturmalar ve operasyonlar başladı.

Medyada Nasıl Yer Aldı?

İhbarlar ve gizli tanık ifadeleri, medya dünyasından bazı isimlerin gündeme gelmesine yol açtı. İlk aşamada, 5 Aralık'ta haber spikerleri Ela Rumeysa Cebeci ve Meltem Acet gözaltına alındı. Ardından medyaya yönelik ikinci bir operasyon gerçekleşti. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un da aralarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Uyuşturucu testi pozitif çıkan Ersoy ve Cebeci tutuklandı.

Saran’a Uzanma Süreci

Gözaltına alınan spiker Ela Rumeysa Cebeci, iki cep telefonunu şifreleriyle savcılığa teslim etti. Telefonundaki yazışma ve ses kayıtları, Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran ile bazı diyalogları ortaya çıkardı. Savcılık, uyuşturucu kullandığı düşünülen Saran'ı ifadeye çağırdı ve Saran’ın testi de pozitif sonuç verdi.

Torbacı Listesi Hedef mi?

Farklı yönden yürütülen soruşturmalarında, geniş bir müşteri ağına sahip ‘torbacı’ olarak adlandırılan uyuşturucu satıcısının itiraflarda bulunup müşteri listesini savcılığa verdiği iddia ediliyor. Ancak hangi operasyonların torbacı itiraflarına dayandığı henüz belirsiz. 18 Aralık'ta Danla Bilic, Aleyna Tilki ve Yusuf Güney'in gözaltı kararları dosyadaki itiraf ve ihbarların bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Raporlar Bağlayıcı mı?

Bir soruşturmada nihai kararı yalnızca mahkemeler verir. Ancak mahkemelerin kararlarına etki edebilecek bilirkişi raporları da mevcuttur. Adli Tıp Kurumu, birçok konuda savcılık ve mahkemelerin başvurduğu resmi bilirkişi durumundadır. Dolayısıyla, mahkemeler Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporları doğrudan delil olarak kabul edebilir.

Örgüt Şeması Var mı?

Savcılık, Mehmet Akif Ersoy ve çevresine yönelik soruşturmalarda 'örgüt kurmak' suçlaması yöneltmektedir. Ancak henüz bu örgütün detayları netleşmiş değil. Kimin hangi pozisyonda olduğu ve olası hiyerarşik ilişkiler, iddianamenin hazırlanmasıyla belli olacaktır.

Soruşturmaların Bir İsimle Anılması Mümkün mü?

Geçmişte medyada yer alan birçok soruşturma, belirli isimlerle (Son Tango, Batak vb.) anılırken, mevcut soruşturmalarda böyle bir adlandırma bulunmamaktadır.

Gizli Tanıkların Rolü Nedir?

Gizli tanıklar, bu operasyonlara kaynaklık eden bilgilerin önemli bir parçasıdır. Şu ana kadar kaç gizli tanık olduğu tam olarak bilinmemektedir; ancak 'Kanarya' adlı gizli tanık öne çıkan isimlerden biridir. Gizli tanıkların beyanları ve iddialarının hangi delillerle desteklendiği, iddianame hazırlandığında açıklığa kavuşacaktır.

Operasyonlar Devam Edecek mi?

Birden fazla savcı, soruşturmaları yürütmektedir ve her savcının odaklandığı bir nokta bulunuyor. Ortaya çıkan yeni bilgiler, itiraflar ve deliller doğrultusunda operasyonların dalgalar halinde devam etmesi beklenmektedir.

reklam

YORUM YAP