

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gerçekleştirilen Kabine toplantısının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu:
SALDIRININ ÇOK SİNSİ AMAÇLARI VAR
“Bölgemizde bir süredir ciddi gerilim ve çatışmalar yaşanmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı, her iki tarafı da yıpratan ağır sonuçlarla devam ediyor. İsrail’in Lübnan ve Suriye’de gerçekleştirdiği eylemler yüreklerimizi kanatıyor. Şimdi de komşumuz İran’a karşı bir saldırı başlatmış durumdalar. Bu saldırının arkasında yatan sinsi ve kapsamlı amaçlar gün geçtikçe daha fazla anlaşılıyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, İran’ın nükleer programıyla ilgili meselelerin masada görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Kaosa ve silahlara başvurarak çözmeye çalışmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı kimse tarafından tahmin edilemez.
İran’a saldıran, Gazze’yi yerle bir eden ve bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail, aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride bu hatanın farkına varacaklar, ancak korkarız ki iş işten geçmiş olacak. Hiçbir ülke kendi sınırlarıyla sınırlı değildir. Bölgedeki her gelişme toplumları yakından etkiler ve uzun vadeli sonuçlar doğurur. Filistin halkına saldırmak, sadece oradaki birkaç milyonla sınırlı değildir; İran’a saldırmak da sadece o ülkeyle ilgili bir durum değildir. Bu tespiti Hindistan, Pakistan, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika için de yapabiliriz.
CAYDIRICI DEĞİLSENİZ…
Eğer siyasi, sosyal, ekonomik veya askeri olarak güçlü değilseniz ve kendinize yeterli olamıyorsanız, caydırıcılık seviyeniz düşükse işiniz oldukça zor demektir. Her an kendinizden güçlü birinin tepenize yumruğu indirebileceğini unutmamalısınız. Millet olarak bu utanç içinde yaşamaktansa, onurlu bir şekilde toprak altında yatmayı yeğleriz. Bu duruma düşmeden ilerlemek, lafta kalandan ziyade çalışmayı, geliştirmeyi, üretmeyi ve ter dökmeyi gerektirir. Rüştümüzü dünyaya ispat etmeliyiz.
GÜN, SORUMLU SİYASET GÜNÜ
Ülkemizin politik ve sosyal kutuplaşmayla zayıf düşürülmesi kimseye yarar sağlamaz. Muhalefetin, Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcındaki hatalarına tekrar düşmemesini umuyoruz. Bugünün, sorumlu siyaset yapma günü olduğunu belirtmek isterim. Amacımız, bölgemizdeki yangını bir an önce söndürmek; sulh ve sükûnu sağlamak, istikrar ve güven ortamını tesis etmektir. Günlük siyaseti polemik malzemesi yapmanın anlamı yoktur. Tarihimiz boyunca metanetimizi koruyarak engelleri birer birer aştık. Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyacı birlik ve kardeşlik siyasetidir. İnşallah, 86 milyon kalp kalbe vererek güzel yarınlara ulaşacağız. Bugün dünden daha güçlüyüz; yarın da bugünden daha güçlü olacağız.”
İSRAİL VARLIĞINI RİSKE ATIYOR
– CUMHURBAŞKANI Erdoğan: “Bölgemizdeki her adım felaketlere yol açabilir” uyarısında bulundu. “Bu felaketler, zalimlerin sonu olacaktır. İsrail, zulmüyle ve işlediği insanlık suçlarıyla kendi varlığını riske atmaktadır. Zulümle varlık olmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlık olacaktır. Medeniyet mirasımız gereği adalet, hakkaniyet ve vicdan çerçevesinde önce kendi vatandaşlarımızı, dostlarımızı ve tüm insanlığı kucaklamak için çabalıyoruz. Balkanlar, Karabağ, Libya ve Suriye’deki bu yaklaşımımızın sonuçlarını takip ettik ve bundan sonra da bu iklimi bölgeye yaymaya devam edeceğiz.”
SAVUNMA SANAYİSİ… KİMSE BİZE EFELENEMEYECEK
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, savunma sanayisindeki ilerlemelere dair şu açıklamalarda bulundu:
“İktidara geldiğimizde, savunma sanayiinde caydırıcılık gücünü artıracak birikim yoktu. Yenilikçilik adına hiçbir çalışma yapılmamıştı. Hemen kolları sıvadık, hazır alım siparişlerini iptal ettik ve bu kaynakları büyüterek savunma sanayimize yönlendirdik. 23 yılda geldiğimiz nokta kolay olmadı, iç ve dış engellemeleri aşmakta kararlıyız.
MARKAYA DÖNÜŞTÜK
Bugün özellikle İHA konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Zırhlı kara araçları konusunda da küresel bir marka haline geldik. Kendi füze, radar, deniz araçları ve iletişim sistemlerimizi geliştiriyor ve üretiyoruz. Artık en zor aşamayı geride bıraktık.
MİLLİ SAVAŞ UÇAĞIMIZ
Tasarım, yazılım ve donanım aşamasında ürettiğimiz ürünleri caydırıcılığımızı artıracak şekilde hayata geçiriyoruz. Milli savaş uçağımız KAAN bunun en güzel örneklerinden biridir. İnşallah çok kısa bir sürede kimsenin bize efelenmeye cesaret bile edemeyeceği bir savunma gücüne sahip olacağız. Bunun için siyasi istikrar, ekonomik büyüme ve sosyal barışı korumak gerekiyor.
Devlet ve millet olarak bazı zorlukları aşmak ve fedakârlık yapmak zorundayız ki hedeflerimize ulaşabilelim. Türkiye, yaşadığı zorluklardan kurtuldukça her alanda geleceğine güvenle bakmaktadır. İktidarımız ve ittifakımız, bu sancılı dönemde Türkiye’nin istiklal ve istikbalinin teminatıdır.
86 milyonun emaneti emin ellerdedir. Türkiye Yüzyılı’nın inşasında kimse engel olamayacaktır.”
250 BİNİNCİ AFET KONUTU TESLİM
– ERDOĞAN, deprem bölgesindeki çalışmalara dair şunları söyledi: “Deprem bölgenin yeniden inşası gündemimizde birinci sıradadır. Perşembe günü Kahramanmaraş’ta 250 bininci afet konutunun anahtarını depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
BAYRAMDA OTOYOLLARDA 16 MİLYON ARAÇ GEÇİŞİ
– KONUŞMASINDA bayramdaki trafik kazalarına da değinen Erdoğan, “Can kayıplarının önüne geçmek için yoğun çaba harcadık. 4-9 Haziran tarihleri arasında otoyollarımızdan 16 milyon 300 bin araç geçiş yaptı. Yani ülkemizdeki toplam araç sayısının yarısından fazlası yollardaydı. Raylı sistemleri ise 2 milyon 783 bin kişi kullandı. İstanbul Havalimanı’nda 1 milyon 152 bin yolcuya hizmet verdik. Esenboğa Havalimanı’nı ise aynı dönemde 189 bin 470 yolcu kullandı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda da farklı günlerde yolcu rekorları kırıldı. Ulaştırma altyapımızın geliştirilmesine yönelik yaptığımız yatırımların önemini bir kez daha gördük. Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı demiryolu projesinde Delice-Çorum Etabı’nın temelini iki gün önce attık. Hattımız tamamlandığında Ankara-Kırıkkale-Çorum arasında kesintisiz hızlı tren bağlantısı sağlanacak ve seyahat süreleri önemli ölçüde kısalacaktır.”