Yapay Zekâ ile Aylık 30 Milyon İpucu

Bankaların yapay zekâ yatırımları, yalnızca otomasyonu değil, aynı zamanda bankacılık faaliyetlerini de yönlendirmekte ve öneriler sunarak finansal tabloya olumlu etkide bulunmaktadır. Yapay zekâ ile müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirdiklerini ifade eden Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “2016 yılından beri Türkiye’de yapay zekâyı dijital kanallarımızda uygulamaya koyduk. Yapay zekâ, iş yapma biçimimizin merkezinde yer alıyor. Bu anlayışımızın ve çalışmalarımızın bir yansıması olarak, yapay zekâdan faydalanan Banking IQ projemiz sektördeki öncü girişimlerden biri. Bu sayede Akbank Mobil uygulamasına yapay zekâ tabanlı akıllı ve yeni uygulamalar entegre ettik. Müşterilere özel içerikle zenginleştirilen iletişim alanımız, kullanıcıların finansal kararlarını desteklemek amacıyla ayda 30 milyondan fazla kişiselleştirilmiş iç görü ve ipuçları sunuyor” şeklinde bilgi verdi.

İçeriklerde %40 Tasarruf
Makine öğreniminin teknoloji alanındaki önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Yüce, “Günümüzde 400’den fazla ileri analitik modelimiz ve doğal dil işleme, görüntü işleme, ses işleme gibi alanlarda geliştirdiğimiz 100’den fazla bilişsel modelimiz bulunuyor. Bu modellerle tüm hizmetlerimizi şekillendiriyoruz ve böylece satıştan operasyona kadar her alanda bu teknolojileri kullanıyoruz. Örneğin, Dijital Pazarlama ekiplerimiz, müşteri etkileşimini artırmak ve etkileyici yaratıcı içerikler oluşturmak için üretken yapay zekâya yöneldi. Pazarlama içeriklerinin oluşturulma süresinde yüzde 40’lık bir azalma ve yanıt oranlarında yüzde 3’lük bir artış sağladık” dedi.

Hız ve Yenilik
Müşterilerin bankacılık sektöründen akışkan dijital deneyimler ve hiper kişiselleştirme talep ettiğini belirten Yüce, “Hız ve yenilik konusundaki beklentiler oldukça yüksek. Bu taleplerle birlikte dijital bankacılıkta sektörler arası geçişkenlik sayesinde bankacılık müşterileri çok daha fazla finansal alternatife sahip hale geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Akbanklı Girişimciler
Akbank+ ile Türkiye’nin ilk tam zamanlı kurumsal girişimcilik programını başlattıklarını hatırlatan Yüce, “Geldiğimiz noktada Akbank+ programı, 9 Akbanklı girişimcinin kendi şirketlerini kurmalarını sağladı ve ekosisteme toplamda 4 yeni girişim kazandırdı. Bu girişimlere toplamda 2 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Waste Log, atık süreçlerini dijitalleştirerek bireysel ve kurumsal kullanıcılar için sürdürülebilir çözümler sunarken, Voltla, elektrikli araç sahiplerine tüm şarj istasyonlarını tek noktadan görüntüleme ve ödeme imkanı sağlamaktadır. Metriqus, mobil oyun stüdyoları için yapay zekâ destekli analitik çözümler sunarken, Fundero ise e-ticaret satıcılarının finansmana erişimini kolaylaştırmaktadır.

Bankacılıkta Beş Yeni Trend
Bankacılıkta müşteri ihtiyaçlarının ve beklentilerinin karşılanmasında sektörler üstü kavramların ön plana çıktığını söyleyen Yüce, bu dönüşümde beş temel trendi şu şekilde sıraladı:
1. Akışkan dijital deneyimler artık bir tercih değil, zorunluluk. Müşteriler, teknoloji destekli hızlı, kesintisiz ve sezgisel hizmet akışlarını talep ediyor. Biz de karmaşık hizmetleri sadeleştirerek, kullanıcıların hayatını kolaylaştıran dijital platformlar sunmaya odaklanıyoruz.
2. Veri odaklı kişiselleştirme, rekabet avantajının en önemli unsurlarından biri haline geldi. Müşterilerin bizlerle gönüllü olarak paylaştığı verilerle ihtiyaçlarına özel çözümler üretiyoruz. Akbank olarak veri alışverişini karşılıklı bir değer alışverişi olarak görüyoruz.
3. Finans sektörü, artık kendi sınırlarının dışına çıkmak zorunda. Sektörler arası ve sektörler üstü geçişkenlik, müşterilere uçtan uca deneyimler sunmanın anahtarı haline gelmiştir.
4. Dördüncü eğilim, pandeminin ardından daha da belirginleşen alışkanlık ve beklenti değişimleridir. Müşteriler, artık geleneksel hizmet kalıplarının ötesinde, yapay zekâ destekli, hiper kişiselleştirilmiş ve proaktif çözümler talep etmektedir. Pandemi döneminde farklılaşan müşteri davranışlarına yanıt vermek ve bu değişime hızla uyum sağlamak, gelecekte farklılaşmanın başlıca koşuludur.
5. Son olarak, erişilebilirlik kavramı yeniden şekilleniyor. Dijitalleşme sayesinde bankacılık çözümleri daha geniş kitlelere daha hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabiliyor. Bu da finansal hizmetlerin demokratikleşmesini mümkün kılıyor. Örneğin, daha önce sadece yüksek tutarlı varlıklar için sunulan varlık yönetimi hizmetlerindeki sınırımızı dijital yetkinliklerimizle 100.000 TL’ye çekerek daha geniş kitlelere ulaştırabiliyoruz. Türkiye’nin ilk dijital portföy yönetimi hizmetini Ak Portföy ile birlikte Akbank Mobil üzerinden erişilebilir hale getirmemiz, bu alandaki potansiyeli gösteriyor.

Her Dört Yeni Müşteriden Biri Dijitalden Geliyor
Yapılan yatırımlarla her dört yeni bireysel müşterinin üçü ve her 10 yeni KOBİ müşterisinin 8’inin dijital kanallardan sağlandığını ifade eden Yüce, “Bugün finansal işlemlerin yüzde 96’sı Akbank Mobil üzerinden gerçekleştirilmekte. Dijital aktif müşteri oranımız yüzde 86’nın üzerinde. Bu başarı, dijitalleşmeyi işimizin merkezine koymamız ve sunduğumuz deneyimi sürekli geliştirme kararlılığımızdan kaynaklanıyor. Sene başında yenilenen Akbank ‘Senin için’ menüsü ile müşterilerin finansal ve finans dışı birçok ihtiyacını tek platformdan karşılayabilen bütünleşik bir yapı sunmaktayız. Kullanıcılarımız, Evim alanında konut sigortalarını düzenleyebilir, aidat ödemelerini takip edebilir, abonelik iptallerini kolayca gerçekleştirebilir ve ev bakım/tadilat hizmetlerine erişebilirken; Araçlar kısmında HGS, MTV işlemleri, otoyol geçişleri, oto kuaför hizmetleri ve en yakın şarj istasyonlarına dair tüm işlemleri tek bir platformda gerçekleştirebiliyor” şeklinde konuştu.