Türk Tıbbi Onkoloji Derneği başkanları Prof. Dr. Nuri Karadurmuş ve Prof. Dr. Bülent Karabulut, 12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde bir araya geldi. Prof. Dr. Karadurmuş, “Hastalarımız, en kısa sürede bize ulaşabiliyor, bu da önemli bir avantaj. Bu durum, uluslararası tedavi yöntemlerinden daha avantajlı hale gelmemizi sağlıyor. Ülkemiz, en yeni tedavi yöntemlerini sunma ve hastaların doktorlarına ulaşma açısından lider ülkelerden biri” şeklinde konuştu. Ayrıca, hastaların artık kanser tedavisinde umudu yurt dışına taşımadığını vurgulayarak, “Ülkemizde tüm tedavi seçenekleri mevcut. Sağlık turizminde de kanser hastaları için büyük umutlar var.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 1,282 tıbbi onkoloji uzmanı görev yapmakta. Prof. Dr. Karadurmuş, “Bu, onkoloji uzmanlarımızla gurur duymayı gerektiren bir durum. Ülkemizin her köşesinde uzmanlarımız mevcut. Kanser tedavisinde dünya genelinde bölgesel liderliğe doğru gidiyoruz. Balkandan, Rusya’dan ve Türk Cumhuriyetleri’nden çok sayıda hasta kabul ediyoruz” dedi.
Üzüntü Tek Başına Kanser Sebebi Olmaz
Prof. Dr. Bülent Karabulut, kanser tedavisinde yapay zekanın kullanımına dair, “Yapay zeka, kanser riskini tarih vererek belirleyebilir mi?” sorusuna yanıt verdi: “Aslında kanserde kader, bazı bireyler için doğduğu günden itibaren belirlenmiş olabilir. O genler var olduğu sürece, 70 yaşına kadar kansere yakalanma olasılığınız yüksek. Ancak bazen bu durumu tek bir nedene bağlamak mümkün olmuyor.
Çok sayıda faktör iç içe. Halk arasında sıkça duyulan ‘Bu kişi beni çok üzdü, bu yüzden kanser oldum’ gibi bir ilişki yok. Eğer kanserdeki neden-sonuç ilişkisi anlaşılıp doğru bir şekilde kurulursa, tedavi edilemeyecek bir kanser türü yok. Sorun aslında bilgi eksikliği ve bu ilişkileri kuramamak. Kurduğumuzda ise başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Yapay zeka, ‘şu tarihte kanser olacaksınız’ demese de, belirli bir yaşa kadar yüksek oranda kansere yakalanma riskinizi belirleyebilir.” Prof. Dr. Karabulut, örneğin meme kanserinde BRCA1 ve BRCA2 genlerine sahip hastalar için memeyi koruma amacıyla ‘ameliyat yapalım’ dediklerini ifade ederek, “Belirli bir yaşa geldiğinde rahim ve yumurtalıkların alınmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Çünkü 60-70 yaşlarına kadar bu kanser türlerine yakalanma oranı yüzde 60 ila 90 arasında. Eğer bu organları almadan önce tedavi edersek, kanser riski ortadan kalkabilir. Yapay zekaya aile soy ağaçları, ailedeki kanser geçmişi gibi veriler sağlandığında, genlerden bağımsız bir risk profili elde edilebilir” dedi.
Pozitif Bakış Açısı Önemli
Prof. Dr. Karabulut, bireylerin kişilik özelliklerinin kanserle ilişkilendirildiğini gösteren bir çalışma olmadığını belirterek, “‘Üzüntü kansere neden olabilir mi?’ sorusuna, evladını kaybeden her annenin kanser olması gerektiği şeklinde yanıt verebiliriz. Ancak böyle bir ilişki yok. Hayata pozitif bakmanın her zaman daha faydalı olduğu unutulmamalıdır” dedi.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/izmirme1/siyasimedya.net/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54