

11'inci Yargı Paketi kapsamında düzenlenen Adli Yargı Kuruluş Yasası değişikliği, ilgili komiteden onay aldı. Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılığı ele alan 158'inci maddesinde belirtilen suçların yargılaması, ağır cezadan alınıp asliye ceza mahkemelerine devredilecek. Bu yenilikle birlikte, söz konusu dosyalar 'uzlaşma' kapsamına girecek. Böylelikle davalar, heyet halinde çalışan ağır ceza mahkemeleri yerine tek hakimli mahkemelerde sonuçlandırılacak. Değişiklik öncesinde ağır ceza mahkemelerinde açılan davalarda 'görevsizlik veya bozma' kararı verilemeyecek. Mevcut davalar, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar devam edecek.
SAHAYI YAKAN BİR KONU
Adalet Bakan Yardımcısı Niyazi Acar, komisyonda yaptığı açıklamada, bilişim sistemiyle dolandırıcılıkla ilgili olarak Türkiye'deki kamu davası sayısının 291 bin 379 olduğunu duyurdu. Acar, “Gerçekten sahayı etkileyen bir durum. Şu anda sistemimizi ciddi şekilde zorlamaktadir.” dedi ve ekledi: “15 farklı adliyedeki meslektaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, sahanın dolandırıcılık açısından ciddi sorunlar yaşadığını gözlemledik. Gençlerimizi dolandırıcılık suçu ile baş başa bırakmak, aslında büyük bir sorun. Hesabını kullandıran kişi hileyi biliyorsa, Yargıtay ve istinaf mahkemeleri yüzde 100 dolandırıcılıktan ceza kesiyor. Hileyi bilmeyen ve menfaat sağlıyorsa, özel durumuna göre bir durum değerlendiriliyor; somut dosya adaletine ulaşılmaya çalışılıyor. Eğer hiç menfaat elde edememişse, beraat kararı çıkıyor.”
ZEKÂ DEĞİL GAFLET MESELESİ
Prof. Dr. Olgun Değirmenci, konu hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Burada mağdur olmanın yetenek, zekâ veya statü ile bir ilgisi yoktur. Bu tamamen anlık bir gaflet ile ilgilidir. Müşterek fail olabilmek için, iştirak iradesinin bir eyleme katılması gerekir ve bu katılımın hileli hareketlerden önce gerçekleşmesi gerekir. Eğer hileli hareketlerden önce gerçekleşirse ve hesabınızı bu iş için kullandırırsanız, dolandırıcılık suçu ortaya çıkar. Hileli hareketten sonra suç gelirinin kendi hesabınıza aktarılacağını bilerek hesabınızı verirseniz, Türk Ceza Kanunu 165 madde kapsamında suç eşyasının satın alınması durumu söz konusu olur. Artık orada suç tipi değişir. Fakat birine hesabınızı kullandırdıysanız ve bunun hukuka aykırı bir amacı olduğunu tahmin ediyorsanız, burada hiçbir suç tipi oluşmaz.”



