

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A. ve Yusuf A. hakkında “nitelikli kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından beraat kararı almıştı. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, söz konusu beraat kararını onayladı. Ancak Yargıtay, dosyada yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle bu kararı bozdu. Bozma kararında, olayla ilgili bazı sosyal medya paylaşımlarının kaynağının tespit edilmediği ve bir CD kaydındaki kişilerin belirlenmediği vurgulandı.
“SES KAYITLARI DOSYA İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Leyla Aydemir'in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, Yargıtay'ın bozma kararının nedeninin 2021 yılında dosyaya sunmuş olduğu ses kayıtları olduğunu belirtti. Tunç, “Yargıtay Birinci Ceza Dairesi geçtiğimiz ay Leyla Aydemir davasının yeniden görülmesine karar verdi. Bu karar, dört yıl önce dosyaya sunduğum iki ses kaydına dayanıyordu. Bu kayıtlarda, Leyla’nın canlı olarak bulunabileceğine dair kayıtlar ve sanıklardan birinin müdahalesi hakkında çok önemli bilgiler vardı. Yerel mahkeme bu kayıtları hukuka aykırı delil olarak kabul etti. Ancak Yargıtay bu kararı hatalı buldu ve AFAD görevlisinin konuyla ilişkisini aydınlatılması amacıyla dosyanın tekrar Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini istedi. Yapılacak eksik araştırmalarla yeni bir hüküm kurulacak. Sanıklar ile olay esnasında çalışmalara katılan AFAD görevlileri arasındaki ilişkilerin aydınlatılması, dosya için kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.
Tunç, ses kayıtlarının içeriği hakkında da şu açıklamaları yaptı:
“Kayıtlara göre iki önemli durum gözlemleniyor. İlki, Leyla'nın bir kilerde tutulduğu ve ağlama seslerinin duyulduğu. Bu durum üzerine AFAD görevlisinin olayı fark edip olay yerine gittiği, burada sanıklardan birinin, ‘Biz bırakacağız, köy abluka altında; çocuğa zarar verecek niyetimiz yok’ diyerek AFAD görevlisini ikna etmeye çalıştığı iddia ediliyor. Kayıtların ilerleyen kısmında başka bir AFAD görevlisi, ‘Bizimkiler ilk gün bulmuş ancak bırakacaklarını düşündüklerinden olaya müdahale etmemişler’ demektedir. Bu kayıtların incelenmesi ve ilgili kişilerin tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir. Bu deliller, dosyadaki mevcut delil durumuna eklendiğinde sanıkların cezalandırılmasını bekliyoruz.”
“ANNE ŞÜKRAN AYDEMİR HİÇBİR ZAMAN ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇMEDİ”
Avukat Tunç, kamuoyunda yaygın olarak bilinen yanlış bilgiler hakkında da açıklamalarda bulundu. “Birincisi, anne Şükran Aydemir hiçbir zaman şikayetinden vazgeçmedi. Davanın başından beri kararlı bir tutum sergiledi ve davanın görülmesi konusunda ısrarcı oldu. İkincisi, Leyla’nın cinsel istismara uğradığına dair bazı haberler çıkıyor, ancak dosya kapsamındaki raporlar cinsel istismar bulgusu olmadığını gösteriyor. Bu nedenle yeni bir durum oluşana kadar dosyada cinsel istismar iddialarının dikkate alınmaması gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor” dedi.
“ADALET UMUDUMUZ TAZELENDİ”
Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devam ettiğini dile getiren Tunç, “Sanıkların bu süre zarfında bir koordinasyon içinde hareket ettiklerine dair bilgilerimizi mahkemeye sunduk. Bu durumlar yeniden yargılanacak ve sanıkların cezai sorumlulukları gündeme gelecektir. Yargıtay'ın bu dosyayı bozmasının en önemli nedeni, 2021 yılında sunmuş olduğum ses kayıtlarıdır. Bu kayıtlar olmasaydı dosya Yargıtay’da onanacak ve sanıklar beraat edecekti. Bu sayede dosyanın yeniden incelenmesi, delillerin değerlendirilmesi ve soruşturmanın genişletilmesi mümkün oldu. Adalet umudumuz bu gelişmelerle yeniden tazelendi. Çabamız devam edecektir” şeklinde konuştu.
Dava dosyası, yeniden yargılama yapılmak üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Yeni duruşma tarihinin adli tatilin ardından belirlenmesi bekleniyor.