reklam
reklam
DOLAR39,7567% 0.38
EURO46,3998% 0.78
STERLIN54,4288% 0.75
FRANG49,3985% 0.44
ALTIN4.258,67% 0,67
BITCOIN107.775,381.698
reklam

Yeme Bozukluğunda Sosyal Medyanın Etkileri

Yayınlanma Tarihi : Google News
Yeme Bozukluğunda Sosyal Medyanın Etkileri
reklam

Türkiye'de son günlerde gündemi sarsan konulardan biri Nihal Candan'ın yeme bozukluğu nedeniyle hayatını kaybetmesi oldu. Sosyal medya platformlarında bu olayla ilgili binlerce paylaşım yapıldı ve videolar paylaşıldı. Bu yorumların bir kısmı oldukça dikkat çekiciydi. Nihal Candan’ın hastalığının altında yatan nedenlerden birinin, sosyal baskılar olduğu ifade ediliyor.

Anoreksiya nervoza, genellikle genç yaşlarda, özellikle 14-15 yaşlarında ortaya çıkan bir yeme bozukluğudur. Kadınların bu hastalığa erkeklerden 10 kat daha fazla yakalandığı gözlemlenmektedir; yani her 10 kadına karşılık 1 erkekte bu durum söz konusu. Görülme sıklığı ise binde 1 oranındayken, bir diğer yeme bozukluğu olan bulimiya %1 oranında görülmektedir. Son yıllarda özellikle Instagram’da sergilenen 'mükemmel hayatlar', birçok bireyde baskı ve genel mutsuzluk yaratıyor. Güzel yaşamlar, gösterişli arabalar ve daima fit görünen kadınlar, bu baskının en belirgin örnekleri arasında yer alıyor. Uzmanlar, sosyal medyanın anoreksiya nervoza için başlıca neden olmadığını, ancak ikincil bir etki yarattığını vurguluyor.

Bilişsel Davranışçı Terapi Uzmanı ve Psikiyatrist Prof. Dr. Asena Akdemir ise konu hakkında şu açıklamayı yaptı:

‘Kötü Niyetlilerin Yarattığı Baskı’

“Anoreksiya nervoza’nın yaygınlığının artıp artmadığı sorulursa, evet, artıyor. Kadın üzerindeki sosyal baskının daha fazla olması ve kadınların bu konularda daha hassas olmaları, sosyal değişimlerin kadınları daha çok etkilediğine dair pek çok görüş bulunmaktadır. Zihniyeti sağlıklı olmayan bireyler, sosyal medya üzerinden baskı oluşturma çabasında bulunuyorlar. Bu durum da kadınlar üzerinde ikincil bir baskı yaratıyor. Örneğin, şişman kadınların medya dünyasında yer bulmasına pek rastlamıyoruz, ancak erkekler kilolu olduklarında bile kariyerlerinde ilerleyebiliyorlar.”

Nihal Candan’ın durumu sonrasında Türkiye Psikiyatri Derneği, medya ve sosyal medyanın olumsuz etkilerine dikkat çekerek, “Medya ve sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan ‘ideal beden’ kavramı, zayıflığı yücelten ifadeler ve sağlıksız yeme davranışlarını normalleştiren içerikler, risk altındaki genç bireylerde yeme bozukluklarının gelişimine katkıda bulunabilir,” şeklinde bir açıklama yaptı.

Klinik Psikolog Beste Hasırcı ise “Yeme bozukluğu, yalnızca bir hastalık olarak değerlendirilmemeli; bunun yanı sıra derin psikolojik faktörlerle de ilişkili bir belirtidir. Tıpkı ateşin altta yatan bir enfeksiyon işareti olması gibi. Yeme bozuklukları sadece sosyal medya etkisiyle değil, duygusal ihmal, kontrolcü ebeveyn tutumları, eleştirel aile yapısı ya da çocuklukta yaşanan travmalar gibi çeşitli psikolojik etmenlerle de yakından ilgilidir,” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP