Prof. Dr. Kervan, Sağlık Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda şu sözlere yer verdi:
“2020 yılında, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve ASELSAN arasında kalp-akciğer makinesinin geliştirilmesi amacıyla işbirliği sağlandı. ASELSAN’daki mühendisler, ameliyathanelerimize giderek her birini tek tek ziyaret etti ve bu ürünün geliştirilmesine başladı. Cihaz tamamlandıktan sonra ön klinik laboratuvar çalışmaları Bilkent Şehir Hastanesi’nde yürütüldü. Kan testlerinde olumlu sonuçlar elde edildi. Diğer cihazlarla karşılaştırıldığında ASELSAN tarafından üretilen kalp-akciğer makinesi, daha iyi sonuçlar sağladı. ASELSAN, henüz hayvan deneyleri başlamadan, tasarımı, üretim metodu ve yenilikçi teknolojisi ile üç ödül kazanmayı başardı.
Ülkemizde yılda yaklaşık 80 bin açık kalp ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Koroner bypass, kalp kapak, doğumsal kalp ameliyatları ve kalp nakli gibi işlemler bu kalp-akciğer makinesiyle birlikte yapılmaktadır. Eğer bu cihaz kullanılmazsa, bu tür ameliyatların %95’i gerçekleştirilemeyecektir.
‘EN KÖTÜ SENARYODA SONUÇ BAŞARILI’
Ülkemizde yaklaşık 300 açık kalp ameliyatı gerçekleştiren merkez bulunmaktadır. Her bir merkezde 2 ila 4 ameliyathane mevcuttur ve bu ameliyathanelerde bu cihazlar kullanılmaktadır. Diyelim ki bir elektrik kesintisi yaşanır veya cihazın bataryası biter. Tüm olumsuz senaryolar düşünülmüştür. En kötü senaryoda bile hastayı yaşatmak için cihazı manuel olarak çalıştırma imkânımız mevcut. Hiçbir ‘acaba’ sorusu söz konusu değildir.
2026 yılında bu makinenin ameliyathanelerimizde kullanımını hedefliyoruz. Bu makinenin maliyetinin yaklaşık 3 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Eğer bu cihazı ülkemize kazandırabilir ve dış pazarlara da satabilirsek, ülkemiz için oldukça büyük bir ekonomik kazanım olacaktır.”
