reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Yeşilay, "Türkiye Tütün Raporu 2025"i Yayınladı! "Elektronik Sigaralar Diğer Tütün Ürünlerine Geçişi Kolaylaştırıyor"

Yayınlanma Tarihi : Google News

Yeşilay'ın Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkezinde gerçekleştirilen toplantıda, Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, kurumun bağımlılıklarla mücadelesinin 105 yıldır kesintisiz devam ettiğini belirtti.

Bağımlılığın hem bireyler hem de toplum için ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Dinç, hiçbir bağımlılık türünün masum veya zararsız olmadığını ifade etti.

Dinç, “Bir bağımlılığı masum görmek, diğer bağımlılık türlerine geçişi kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle toplumsal direncin korunması ve herkesin bu konuda sorumluluk alması son derece önemlidir.” dedi.

Tütün bağımlılığının diğer bağımlılık türlerinden daha az zararlı olmadığına dikkat çeken Dinç, dünya çapındaki verilerin bu gerçeği net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.

Dünyada her yıl 8 milyon kişinin tütün nedeniyle yaşamını yitirdiğini, Türkiye'de ise bu sayının 100 binin üzerinde olduğunu kaydeden Dinç, “Tütün bağımlılığı, diğer bağımlılıklardan daha az zararlı veya daha az masum olarak değerlendirilemez. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre tütün bağımlılığı, dünyada en sık görülen ölüm nedenidir. Bu durum ne kabul edilebilir ne de göz ardı edilebilir.” diye konuştu.

“ELEKTRONİK SİGARALAR DİĞER TÜTÜN ÜRÜNLERİNE GEÇİŞİ KOLAYLAŞTIRIYOR”

Yeni nesil nikotin ürünlerinin gençler için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Dinç, elektronik sigaraların daha az zararlı olduğu algısının gerçeği yansıtmadığını, bu ürünlerin çocuklar ve gençler için geleneksel sigaralardan daha büyük riskler taşıdığını bildirdi.

Dinç, elektronik sigaraların içerisinde bulunan tatlandırıcılar, aroma ve renkli ambalajların yanı sıra dijital platformlardaki hedefli reklamların gençlerin nikotinle tanışmasını sağlayan yeni bir kapı haline geldiğini ifade etti. “Elektronik sigaralar, sigarayı bırakma aracı gibi pazarlanmasına rağmen, diğer tütün ürünlerine geçişi kolaylaştırıyor. Bu nedenle, tütün ve nikotin ürünlerinin toplumda normalleşmemesi için güçlü bir duyarlılık geliştirmemiz gerekmekte. Gençlere yönelik önleme programlarını yaygınlaştırmak ve ebeveynler ile eğitimcileri bilinçlendirmek büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada tütün bağımlılığına karşı uygulanan etkili önlemleri sıralayan Dinç, okullar, dershaneler ve öğrenci yurtları çevresinde en az 100 metre mesafe şartının zorunlu hale getirilmesi, tütün ürünlerinin dışarıdan görünürlüğünün yasaklanması ve elektronik sigara satış yasaklarının kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

“TÜTÜN BAĞIMLILIĞI ÇOĞU ZAMAN BAĞIMLILIK OLARAK GÖRÜLMÜYOR”

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak ise Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinin (YEDAM) ücretsiz ve gizlilik esasına dayanan psikoterapi ve sosyal hizmet desteği sunduğunu hatırlattı.

Bağımlı kişilerin psikolojik destek almaktan çekinmeleri nedeniyle güvenli bir ortam sağlanmasının tedaviye katılımı artırdığını dile getiren Kadak, YEDAM'ın kişiye özel tedavi modeli uyguladığını belirtti.

Kadak, “Bağımlılık bir irade sorunu değil, bir beyin hastalığıdır. Bu nedenle sürdürülebilir ve profesyonel destek, tedavi sürecinin önemli unsurlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Toplumun tütün bağımlılığına karşı duyarsızlaştığına dikkat çeken Kadak, “Tütün bağımlılığı sıklıkla bağımlılık olarak algılanmıyor. YEDAM'a başvuranların yalnızca yüzde 7'si sigara kullanımını gerçek bir sorun olarak görüyor.” dedi.

Kadak, ayrıca elektronik sigaranın tasarım ve pazarlama stratejilerinin 18 yaş altındaki bireylerde kullanım oranlarını artırdığını, bu ürünlerin geleneksel sigaralarla benzer bağımlılık mekanizmalarına sahip olduğunu vurguladı.

Rapordan

Yeşilay Bilim Kurulu ve YEDAM işbirliğiyle hazırlanmış olan “Yeşilay Türkiye Tütün Raporu 2025”, tütün kullanımının Türkiye'deki yaygınlığını, genç nüfus üzerindeki etkilerini ve belirli trendleri kapsamlı verilerle sunuyor.

Raporda, tütün bağımlılığının demografik yapısı, yaş ve cinsiyet dağılımı, sigaraya başlama yaşı gibi konulara yer verilmiş, ayrıca elektronik sigara kullanımındaki artışa da dikkat çekilmiştir.

Raporda, tütün bırakma girişimlerine dair veriler, bırakma motivasyonları ve karşılaşılan sorunlar ile bağımlılıkla mücadelede sunulan profesyonel destek hizmetleri de kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.

Rapora göre, tütün bağımlılığı tedavisine başvuranların yüzde 24,7'si 40-50 yaş aralığındaki bireylerden oluşmakta, tedaviye başvuranların yüzde 60,8'i erkek, yüzde 39,2'si kadınlardan oluşmaktadır.

Elde edilen verilere göre, sigara bırakma tedavilerine genellikle evli bireylerin başvurduğu görülmekte, eğitim düzeyi arttıkça sigara bırakma oranlarının da yükseldiği ifade edilmektedir. Tedaviye başvuranların yüzde 57,4'ü yüksek öğrenim mezunu olarak kaydedilmiştir.

YEDAM'a başvuranların sigaraya başlama yaş ortalaması 16,91, başvuranların yüzde 62,9'u sigaraya 18 yaşından önce başlamıştır. Erkeklerde başlama yaşı ortalaması 16,14 iken,, erkeklerin yüzde 68,6'sı 18 yaş altındayken sigaraya başlamıştır. Kadınlarda ise ortalama başlama yaşı 18,11 olarak gözlemlenmiş ve kadınların yüzde 54,2'si sigaraya 18 yaşından önce başlamıştır.

Sigara kullanan bireylerde ortalama kullanım süresi 23 yıl, günlük tüketim miktarı ise 22 adet olarak aktarılmıştır. Yeşilay’a danışanların yüzde 77'sinin daha önce tütün ürünlerini bırakmayı denediği, ancak bu girişimlerin yüzde 77,5'inin bir yıldan kısa sürdüğü belirtilmiştir.

Son olarak, kullanım süresi ve tüketim miktarı arttıkça bırakmanın zorlaştığı, ancak psikososyal destek ve ilaç tedavisinin birlikte uygulanmasının bırakma başarılı oranını önemli ölçüde artırdığı ifade edilmektedir. YEDAM ile yapılan ilk takip görüşmesinde danışanların yüzde 64,5’inin tütün kullanmamayı sürdürdüğü, 12 aylık takip sonunda bu oranın yüzde 84,8’e yükseldiği vurgulanmıştır.

Yeşilay'ın Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkezinde gerçekleştirilen toplantıda, Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, kurumun bağımlılıklarla mücadelesinin 105 yıldır kesintisiz devam ettiğini belirtti. Bağımlılığın hem bireyler hem de toplum için ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Dinç, hiçbir bağımlılık türünün masum veya zararsız olmadığını ifade etti. Dinç, “Bir bağımlılığı masum görmek, diğer bağımlılık türlerine geçişi kolaylaştırmaktadır. […]

DEVAMINI OKU
reklam

YORUM YAP