Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, SABAH Gazetesi'nin 40. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj paylaştı: Türkiye'nin yakın tarihi, devletteki vesayet odaklarının demokrasiye ve millet iradesine yönelik müdahaleleriyle şekillenmiştir. Bu yapılar, kimi zaman laiklik ve modernleşme kisvesiyle, kimi zaman da dini ve manevi değerleri istismar ederek anayasal düzeni tehdit etmişlerdir. Ortak nokta, sivil siyaseti hiçe saymak, seçilmiş iradeye müdahale etmek ve devletin meşru kurumlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktır.
28 Şubat süreci, Türkiye'de demokrasiye yapılan en sistematik vesayet müdahalelerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu dönemde, sadece siyasi alanda değil, toplumsal yaşamda da bireylerin inançları, kimlikleri ve yaşam tarzları baskı altına alınmıştır. Türk yükseköğretimi de bu dönemde ağır yaralar almıştır. Üniversiteler, bilginin özgürce üretildiği yerler olmaktan çıkarılmış ve ideolojik dayatmaların merkezi haline gelmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle, 28 Şubat zihniyetine karşı büyük bir mücadele verilmiştir. Onun güçlü iradesi ve demokrasiye olan sarsılmaz inancı sayesinde, toplumun çeşitli kesimlerine uygulanan yasaklar kaldırılmış ve vesayet anlayışının kalıntıları devlet kurumlarından temizlenmiştir. Yükseköğretim alanında yaşanan mağduriyetlerin sona erdirilmesi, bu mücadelenin önemli bir kazanımını teşkil etmektedir.
Ancak Türkiye, 28 Şubat'ın vesayetçi zihniyetini geride bırakırken bu kez dini ve manevi değerleri istismar eden yeni bir yapılanmayla karşı karşıya kalmıştır. FETÖ, uzun yıllar boyunca gerçek kimliğini gizleyerek devlete sızmış ve kendi hiyerarşisini milletin iradesinin üstüne çıkarmaya çalışmıştır. Dini bir cemaat görünümünde yürüttüğü bu faaliyetlerin maskesi, 15 Temmuz gecesi tamamen düşmüştür. Seçilmiş hükümete karşı darbe girişiminde bulunarak anayasal düzeni hedef almış, Türkiye'nin bağımsızlığı ve demokrasisine açıkça saldırmıştır. Ancak bu hain kalkışma, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve milletimizin kararlılığı sayesinde engellenmiştir.
Devlet ve milletin birlikte verdiği bu mücadele, Türkiye'nin kaderini değiştiren dönüm noktalarından biri olmuştur. O gece, tanklara ve silahlara karşı cesurca duran aziz milletimiz, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkarak dünya tarihine geçecek bir destan yazmıştır. Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerimiz, 15 Temmuz gecesi gösterilen kutlu direnişi daima hatırlamakta ve benzer vesayetçi anlayışların bir daha oluşmaması için titizlikle çalışmaktadır. Yükseköğretim sistemimiz, her türlü yapılanmaya karşı tavizsiz bir duruş sergilemekte ve millet iradesinin, sivil siyasetin yanı sıra anayasal düzenin yanında kararlılıkla yer almaya devam etmektedir.
Vesayet ve darbelere karşı verilen mücadelenin güç kaynağı, özgür, tarafsız ve millet iradesinin yanında duran bir medya olmaktadır. Zira demokrasiler, doğru bilgi ve gerçekleri cesaretle dile getiren bir medya ile ayakta kalır. 15 Temmuz gecesinde ve sonrasında, SABAH cesaretle demokrasinin ve milli iradenin yanında yer alarak, milletimizin hakikate ulaşmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bu tarihsel sorumluluğu başarıyla yerine getiren SABAH'ı içtenlikle kutluyorum. Bugün 40. yılını kutlayan SABAH'ın, Türk basınında sürdürdüğü ilkeli ve güçlü yayıncılık anlayışıyla yalnızca bir haber kaynağı değil, aynı zamanda millet iradesinin sesi ve demokrasinin sağlam bir dayanağı olmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, SABAH Gazetesi'nin 40. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj paylaştı: Türkiye'nin yakın tarihi, devletteki vesayet odaklarının demokrasiye ve millet iradesine yönelik müdahaleleriyle şekillenmiştir. Bu yapılar, kimi zaman laiklik ve modernleşme kisvesiyle, kimi zaman da dini ve manevi değerleri istismar ederek anayasal düzeni tehdit etmişlerdir. Ortak nokta, sivil siyaseti hiçe saymak, seçilmiş […]
