Z Kuşağı Aşktan Uzaklaşıyor

Geleneksel ilişkilerin değerinin azaldığı günümüzde, 1997-2010 yılları arasında doğan Z kuşağı, hem dünya genelinde hem de ülkemizde aşkı artık yeterince önemli görmüyor. Z kuşağının erkek-kadın ilişkilerine yüzeysel yaklaştığı ve günlük hayatın temposu içinde ilişkinin sorumluluklarını alamadığı ifade ediliyor. İlişkiler yerine arkadaşlık bağlarının öne çıkarıldığı bu kuşakta, bilinçli olarak yalnız kalmayı tercih edenlerin sayısının da arttığı dile getiriliyor.

YALNIZ AMA MEMNUN
Aile ve Evlilik Danışmanı Prof. Dr. Ekrem Çulfa, bu durumun arkasında yatan temel nedenlerin başında güvensizlik, duygusal tükenme, konfor alanından çıkamama, akran zorbalığı ve aidiyet krizi gibi faktörlerin bulunduğunu belirtiyor. Çulfa, “Sosyal medyada sürekli göz önünde olan hızlı tüketim kültürü ile şekillenen ilişkiler, Z kuşağı için genellikle sahte ve baskılayıcı olarak algılanmakta. Bu da onları ya yüzeysel bağlarla yetinmeye ya da kalıcı ve samimi arkadaşlıklara yönelmeye itiyor.” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Çulfa, bu kuşağın bağlılık ve sorumluluk hissinden kaçınarak aşkın getirdiği karmaşanın yerine, arkadaşlık ilişkilerine yönelmenin daha tatmin edici olduğuna inandığını belirtiyor. Z kuşağının bireysel gelişime ve kendi kimliklerini keşfetmeye daha fazla önem verdiğini vurgulayan Çulfa, “Bu eğilimler, Z kuşağının psikolojik ve sosyal gelişimi üzerinde derin etkiler yaratıyor. Bu ve benzeri nedenlerle, aşk ve ilişkiler konusundaki anlayışları değişiyor.” dedi.