

Bahar ayları, doğayla vakit geçirmeyi sevenler için en güzel dönemlerden biridir. Ancak baharın gelmesiyle birlikte zararlılar da ortaya çıkmaya başlıyor. Birçok kişi, bu dönemde kene gibi canlılarla karşılaşmaktan endişe ederken, aslında tehditler bununla sınırlı değil.
İstanbul’da yaşayan O.Y. ve eşi, birkaç hafta önce köpekleri Tinder ile doğada zaman geçirmek üzere Çekmeköy’deki doğal bir alana gitti. Ancak keyifli doğa yürüyüşü bir anda kabusa dönüştü.
Köpekleri Tinder, normallerden fazla salya akıtıp halsizleşmeye başladı. “Hemen çeşmeye götürdüm, ağzını yıkadım. Su içirmeye çalıştım ama içmedi. Eve dönmeye karar verdik” diyen O.Y., “Yolda yürürken alışık olmadığımız bir şekilde sık sık durup oturmaya başladı. Ağzının çevresi kızardı ve şişlikler oluşmaya başladı. En yakın veterinerle irtibata geçtik. Veteriner alerjik bir durum olabileceğini belirtip birkaç iğne uyguladı. O anda biraz rahatladık ama ertesi sabah işler daha da kötüleşti” şeklinde konuştu.
‘ELİMDE KIZARIKLIK, ŞİŞLİK VE KAŞINTI BAŞLADI’
“Tinder’ın şişlikleri boğazına kadar indi. Dahası, onun ağzını yıkadığım elimde kızarıklık, şişlik ve kaşıntı başladı” diyen O.Y., yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı:
Tinder’ın dili ve ağzının içi, sanki üzerine asit dökülmüş gibi eriyordu. Yemek yiyemez hale geldi. Birkaç gün boyunca sadece serumla beslendi. O aşamada veteriner kesin tanıyı koydu: Çam tırtılı! Meğer o gün oynadığımız açık alanda, Tinder çam ağaçlarının altında bulunan ve zehirli salgılarıyla bilinen çam tırtılıyla temas etmiş. Dili, yanakları ve ağzındaki birçok bölge büyük tehlikedeydi.
Her şey çok hızlı ilerledi. Ne olduğunu bile anlayamadan durum kötüleşti. Tedavisi hâlâ devam ediyor. Ölü dokular alındı, şimdi yenilenme sürecini umutla izliyoruz. Tinder’ın eski sağlığına kavuşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu deneyim bana çok net bir şey öğretti: Doğa muhteşem, ama bir o kadar da hassas. Yeşil alanların artmasını hepimiz isteriz ama çam tırtılı gibi istilacı ve tehlikeli türlerle mücadele için etkili ilaçlama şart.
ÇAM TIRTILININ EVCİL HAYVANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELER?
Veteriner Hekim Altuğ Özer, “Çam tırtılının üzerindeki tüylerde bulunan Thaumetopoein adlı toksin, özellikle köpeklerde ve kedilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Çam tırtılındaki toksinler ya direkt temasla ya da havada yayılırken kedi ve köpeklerimize temas ettiklerinde yoğun alerjik reaksiyonlar gözlemlenebilir. Bu reaksiyonlar arasında şişlik, kaşıntı, kızarıklık ve nefes darlığı yer alır. Temas sonrası, anafilaktik şok, nefes alamama ve kalp problemleri gibi daha ciddi sağlık sorunları da gelişebilir” diye belirtti.
Çam tırtılının tüylerine direkt maruz kalan evcil hayvanların acilen veterinerhekime götürülmesi gerektiğinin önemini vurgulayan Altuğ Özer, “Bu durumlarda ilk olarak yoğun antihistaminik tedavilerine başlıyoruz. Aynı zamanda kortikosteroidler kullanarak iltihaplanmayı azaltıyoruz. Solunum ve kalp problemleri yaşıyorsak, bu sorunları gidermek için uygun ilaçlar uyguluyoruz. Ayrıca hayvanın vücudundaki toksini atabilmek amacıyla serum tedavisi yapıyoruz” ifadesini kullandı.
Daha önce görüşlerine başvurduğum Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, tırtılların artan sayıları ve şehirlerde yaygınlaşması üzerine, “İklim değişikliği gerçeği ve zararlılarla mücadele uygulamaları gibi pek çok faktör, bu canlıların yayılım alanlarını genişletmelerinde önemli rol oynamaktadır” demişti. Aşağıdaki bilgileri de ekledi:
“Tırtıllarla temas eden köpek ve kedilerde ağızda kızarıklıklar meydana gelir. Hatta dilde şişkinlik ve ağrı oluşabilir. Bu durum geç kalınırsa ölümle bile sonuçlanabilir. Tırtıllar kış aylarını çam ağaçları üzerindeki pamuksu yuvalarda geçirmektedirler. Toprağa inip insanların yaşam alanlarına girdiklerinde, farkında olmadan bunlarla temas edebiliyoruz. Özellikle de çocukların dikkatini çekiyorlar. Temas halinde kıllar hemen etrafa yayılıyor. Alerjik bünyeye sahip olanlar ve astım hastaları kötü sonuçlarla karşılaşabilir. Özetle tırtıllar hastanelik edebilir. Bu nedenle piknik alanları ve mesire yerlerinde üzerinde beyaz ağlar bulunan çam ağaçlarından uzak durulmalıdır. Çam ağaçlarından toprağa inme aşamasındaki tırtıllarla temas edilmemelidir.”
TEK TEHLİKE ÇAM TIRTILI DEĞİL!
“Çam tırtılı dışında, bahar ve yaz aylarında pire, kene ve bit popülasyonları da önemli bir tehdit oluşturmaktadır” diyen Altuğ Özer, “Keneler, doğrudan ısırma yoluyla zararlı mikroorganizmaları köpeklere ve kedilere aktarabilirler. Bu mikroorganizmalar daha sonra hayvandan insana geçebilir. Bu nedenle evcil hayvanlarımız için kene tasması kullanmak ve dış mekanlarda onların bu tür zararlılarla temasını en aza indirmek son derece önemlidir” şeklinde açıkladı.
Çam kese tırtıllarının ormanlık alanlara verdiği zararın arttığı dönemlerde alınan bazı önlemler arasında ‘mekanik savaş’ olarak adlandırılan mücadele yer alıyor. Bu yöntemde keseler ağaçlardan kesilip toplanıyor ve yakılıyor. Ya da yumurta koçanları toplanarak yok ediliyor. ‘Kimyasal savaş’ olarak bilinen yöntem ise tırtılların ilaçlama ile yok edilmesini içeriyor. Ancak uzmanlar en etkili yöntemin Orman Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘biyolojik mücadele’ olduğunun altını çiziyor. Ülkemizin farklı bölgelerinde Orman Genel Müdürlüğü’ne ait laboratuvarlarda ‘Calosoma sycophanta’ adlı faydalı böcek türü üretilerek biyolojik mücadele amacıyla kullanılmakta ve bu böcekler çam kese tırtılının zarar verdiği alanlara bırakılmaktadır.
ÇAM TIRTILININ Sadece HAYVANLAR İÇİN DEĞİL, İNSANLAR İÇİN DE TEHDİT
Çam tırtılının yalnızca hayvanlar için değil, insanlar için de toksik bir tehdit oluşturduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, “Çam tırtıllarının vücutlarında milyonlarca mikroskobik tüy var. Bu tüyler, temasla veya rüzgarla havaya karışarak insan vücuduna ulaşabilir. Tırtılların savunma mekanizması olan bu tüyler, toksik ve alerjik etkiler yaratmaktadır. Alerjik yatkınlığı olan bireylerde ya da çocuklarda çok daha ciddi reaksiyonlar görülebilir.” şeklinde ifade etti.
İnsanlarda görülebilecek belirtilere de değinen Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, “Ciltte temas sonucu yanma, kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve ürtiker meydana gelebilir. Solunum yollarında ise öksürük, nefes darlığı, hırıltı, bronş spazmı ve alerjik astım atağı oluşabilir. Gözlerde ise kızarıklık, sulanma, kaşıntı ve yanma hissi görülebilir” diye ekledi.
Dr. Tatlıparmak ayrıca bazı vakalarda belirtilerin saatlerce sürebileceğini ve tedavi edilmediği durumlarda ciltte iz kalabileceğini de sözlerine ekledi.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Çam tırtılı kadar tehlikeli olan bir diğer canlı ise kenelerdir. Bahar aylarında doğaya çıkanların sıkça karşılaştığı bu parazitler, yalnızca ısırıklarıyla değil, taşıdıkları hastalıklarla da ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, kenelerle ilgili şu uyarılarda bulundu:
— Kene ısırığı çoğu zaman başlangıçta hissedilmez. Ancak keneler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Lyme hastalığı ve tularemi gibi bulaşıcı hastalıkların taşıyıcısı olabilir. Erken fark edilip müdahale edilmediğinde bu hastalıklar hayati tehlike yaratabilir.
— Ormanlık ve çamlık alanlarda yürüyüş yaparken hayvanlarınızı ve çocuklarınızı kontrol altında tutun. Uzun kollu giysiler ve açık renk kıyafetler tercih edin. Eve dönünce vücudunuzu ve hayvanlarınızı detaylıca kontrol edin. Tırtılla veya keneyle temas durumunda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurun.