reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Özel CHP Heyeti Lefkoşa'da Temaslarda Bulundu

Yayınlanma Tarihi : Google News
Özel CHP Heyeti Lefkoşa'da Temaslarda Bulundu
reklam

CHP Lideri Özgür Özel, KKTC'nin 42. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılmak amacıyla geldiği Lefkoşa'da çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi. Törenlerden bir gün önce Ada'ya seyahat eden Özel ve CHP heyeti, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ve Başbakan Ünal Üstel ile bir araya gelerek, Kıbrıs Türklerinin merhum liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ın anıt mezarlarını ziyaret etti. Daha sonrasında Özel, KKTC Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ve Başbakan Ünal Üstel ile bir araya geldi. Özgür Özel, Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman'ın liderliğini yaptığı Cumhuriyetçi Türk Partisi'ni de ziyaret etti. Ayrıca, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler ile de görüşerek akşam da Meclis Başkanı Öztürkler'in düzenlediği Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu'na katıldı.

Özgür Özel ve Başbakan Ünal Üstel Görüşmesi

KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI

Özel, Başbakan Ünal Üstel ile yaptığı görüşmede şu ifadeleri kullandı:

“KKTC ile aramızda sağlam, güçlü bir ilişki ve çok önemli tarihi bağlar bulunmaktadır. 1974 yılında, o zamana kadar tüm diplomatik imkanlar zorlanarak, barışçıl bir çözüm sağlanması için ve mezalimin durdurulması adına büyük bir mücadele verildi. Ancak dünya, o dönemde bu mezalime gözlerini kapatmakta ve başka bir çare kalmadığından Kıbrıs Barış Harekâtı hayata geçirildi. O dönem Türkiye’de çok önemli bir koalisyon hükümeti mevcuttu. Üçüncü Genel Başkanımız ve Başbakanımız Bülent Ecevit ile rahmetli Necmettin Erbakan’ın kurmuş olduğu koalisyon hükümeti, Barış Harekâtı’nı gerçekleştirdi.”

VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

Bütün siyasetçiler açısından ders niteliğinde: Meseleyi ne maksatla yaptığınız, nasıl tanımladığınız ve adını nasıl koyduğunuz önemlidir. Rahmetli Ecevit, başbakanlık makamına çıktığında, 'Biz adaya yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için gidiyoruz. Barış Harekâtımız başlamıştır' demiştir. O günden bu yana burada kimsenin burnu kanamadan oldukça önemli bir süreç yaşandı. Zaman zaman, son olarak Annan Planı’nda olduğu gibi hep müzakereden yana olduk. Cesaretle ve fedakârlıkla hareket eden taraf biz olduk fakat verilen sözler tutulmadı. İşin kötü yanı, sözünü yerine getirmeyen ve çözümsüzlük yönünde iradelerini değiştirenler, sanki sonunda ödüllendirilmiş gibi bir durum ortaya çıktı. Ve günümüzdeki zorlu statü de bu şekilde oluştu.”

reklam

YORUM YAP