CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazeteci Deniz Zeyrek’in YouTube kanalında yaptığı açıklamalarda, “Tüm bunlar, kötü bir süreç yönetimi ve hatta kötü niyetli bir süreç yönetimi olarak karşımıza çıkıyor. Uyuşturucuyla ilgili operasyonlar yapılabilir, ifadeye çağırmalar yaşanabilir. Ancak mesele, ilk gözaltı sürecinde yurtdışındayken çıkan haberlerle başlıyor. Sadettin Saran’ın hemen uçağa atlayıp dönmesi ve sabahın erken saatlerinde kendi başına ifadesine gitmesi dikkat çekici. İfadesine giderkenki tavrı da göz önüne alındığında…” diye belirtti.
BAŞKA NİYETLER
Test sonuçlarının gizli tutulması gerekirken, Sadettin Saran’ın test bilgisi aniden basına servis edildi. Sosyal medya hesaplarından birden paylaşılmaya başladı. Burada bir hazırlık yapıldığını ve algı yönetimi olduğunu açıkça görebiliyoruz. Bu operasyonun başında başsavcılık var ise, bu algı operasyonunu da başsavcılık yönetiyor demektir. Test sonucu da onlara emanet edilmiş. Ayrıca Saran’ın Fenerbahçe Kulübü’nde bulunduğu sırada jandarmayla kulübün basılması, özensizliğin ötesinde bir kötü niyet durumu sergiliyor. 1907 yılında kurulmuş bir kulübün kapısına jandarma dayamak, başkanını almak ne demek?
İTİBAR SUİKASTI
CHP'ye karşı yapılan bu durum, zamanla sadece siyasi bir mesele değil, başka bir boyuttan incelenmesi gereken bir konu haline geldi. Şimdi, örneğin AK Parti ve MHP mensupları, CHP’ye yapılanların ne anlama geldiğini daha net bir şekilde görebiliyor. Gelecekte başka kulüplere de benzer durumlar yaşandığında, bunu anlayanlar artacak. Bu nedenle, insanların sıranın kendilerine gelmesini beklemeden bu itibar ve haysiyet suikastine karşı birlikte dur demeleri gerektiğini vurguladı.
