

Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, Afrika'daki ilk Türk bankası olma unvanını elde ettiklerini belirterek, “Sudan ve Somali'deki şubelerimizle, o bölgedeki Türk müşterilerimizin ve yerli müşterilerin dünyaya açılmasında, para transferlerinin kolaylaşmasında büyük bir rol oynamaya başladık.” dedi.
Özdemir, İstanbul Finans Merkezinin (İFM) katkısıyla düzenlenen Anadolu Ajansı Finans Masası'nda yapılan değerlendirmelerde gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Sürdürülebilirlik kavramına dair iklim anlaşmaları, çevre ve insan sağlığı meselelerinin katılım finansa tamamen yabancı olmadığını dile getiren Özdemir, katılım finans prensiplerinin insan sağlığına zarar verebilecek yatırımları engellediğini ifade etti.
Özdemir, danışma kurullarının çevre sağlığına zarar veren işlere yatırım yapılmasını önlediğini belirtti. “Dünyada bu alanda çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Biz ise katılım finans değerlerine bağlı bir Müslüman topluluğu olarak, iklim krizi oluşturan faaliyetlere en az katkıda bulunan ülkelerden biriyiz.” şeklinde konuştu.
Özdemir, gelişmiş ülkelerin çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkisinin daha büyük olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bu ülkelerin kendi aralarında oluşturduğu düzenlemeler sevindirici. Biz de zaten uymakta olduğumuz düzenlemelere uymaktayız. Dünya ticaretine entegre olabilmek için bu kurallar çerçevesinde müşterilerimizi yönlendirmemiz gerekiyor. Bu düzenlemelere uymayanlara ceza uygulamaları da başlamış durumda.” dedi.
Özdemir, katılım bankalarının yeşil sukuk ihraç etmeye başladığını ve elde edilen finansa iklim kanunlarına uygun yatırımlarda kullanılmaya başlandığını ifade etti.
Sürdürülebilirlik konusuna ilk günden itibaren ilgi duyduklarını belirten Özdemir, bu konuda bir mecburiyet olmadan çalışmalara başladıklarını ifade etti. 2021'de ilk strateji belgelerini ilan ettiklerini ve 2023'te yeni düzenlemelere uygun hale getirdiklerini dile getirdi.
Özdemir, sürdürülebilirlik alanında firmalara ve müşterilere yön vermeye çalıştıklarını vurguladı. Elektrikli araç kullanımı ve enerji tasarrufu konusunda tedbirler aldıklarını söyledi.
“Atıklarımızı Sınıflandırarak Geri Dönüşüme Dönme Fırsatı Tanıyoruz”
Özdemir, Sıfır Atık Projesi'ne geçen ilk katılım bankası olduklarını belirterek, “Bu projeye çıktığı günden itibaren destek veriyoruz ve tüm şube ve genel müdürlük birimlerimizde Sıfır Atık Projesi çerçevesinde atıklarımızı sınıflandırarak geri dönüşüme fırsat tanıyoruz.” dedi.
Katılım finansın dünyada geliştiğini ve ülkelerin kendi standartlarını oluşturmaya çalıştığını ifade eden Özdemir, İslam Kalkınma Bankası etrafında oluşan kuruluşlarla sürekli etkileşim içinde olduklarını dile getirdi.
Bu etkileşimi önemsediklerini belirten Özdemir, şunları ifade etti:
“İstanbul Finans Merkezi'nde böyle bir odağın oluşmasını arzuluyoruz. Türkiye'nin katılım finans standartlarına dönük uygulamalar geliştirirken, Malezya ve Körfez ülkelerindeki başarılı çalışmalardan esinlenmeyi düşünüyoruz. Kendi kendimize özgü bir katılım finans iklimi oluşturmak amacıyla çaba sarf ediyoruz.”
“Yurt İçi ve Dışında Sektörün Büyümesi İçin Elimizden Geleni Yapacağız”
Ziraat Katılım Genel Müdürü Özdemir, Türkiye'de uygulanan katılım finans modelinin İFM'ye ve Türkiye'ye özgü olmasını önemsediklerini vurguladı.
Özdemir, yurt dışındaki kuruluşlarla da irtibatta olduklarını ve uluslararası piyasalara açıldıklarında fırsatlar yaratacaklarını dile getirdi.
Özdemir, “Ziraat” markasının sağladığı güç ve Bankanın 10 yılda elde ettiği konumun yurt dışında takdir edildiğini belirtti. Ziraat Katılım'ın marka değerinin tüm dünyaya yayıldığını ve özellikle Orta Doğu ve Afrika’da katılım finansa ilgi duyan ülkelerde misyonlarını sürdürmek istediklerini vurguladı.
Afrika'daki ilk Türk bankası olduklarını söyleyen Özdemir, “Sudan ve Somali'deki şubelerimizle para transferlerinin kolaylaşmasında büyük rol oynuyoruz.” dedi.
Özdemir, gelecekte Ziraat Katılım ailesi olarak hem yurt içinde hem yurt dışındaki sektörün büyümesi için çaba göstereceklerini ifade etti.
“Kar-Zarar Ortaklıklarının Tarıma Taşınmasına Öncülük Yapmak İstiyoruz”
Metin Özdemir, tarımsal desteklere değinerek katılım finans prensipleri doğrultusunda, Cumhurbaşkanlığı kararıyla devlet teşviklerini katılım hassasiyeti olan vatandaşlara sunmaya başladıklarını belirtti.
Özdemir, katılım hassasiyeti olan müşterilerin de bu imkanlardan yararlanmasını sağladıklarını ifade etti. Tarımsal üretim ve hayvancılık gibi alanlarda kar-zarar ortaklıkları yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Özdemir, seracılık ve domates üretiminin önemine vurgu yaparak şunları kaydetti:
“Seralar, özellikle domates üretimi için ülkemizde yaygın ve ihracatı yüksek bir ürün. Bu projeyle kar-zarar ortaklıklarının tarıma taşınmasına öncülük etmek istiyoruz. Amacımız, tarımsal üretime böyle bir destek vermek ve sadece sübvansiyonlu kredi sağlamak değil, farklı ürünlerle desteklemek.”




DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN