reklam
reklam
DOLAR41,9489% -0.15
EURO48,8502% -0.23
STERLIN55,9120% -0.45
FRANG52,7526% -0.2
ALTIN5.545,35% -0,50
BITCOIN111.536,900.067
reklam

20 yıl boyunca simit sattı: 14 yıl sonra atandı! Annesini bakın nasıl inandı | 'Selam vermeyen insanlar arayıp tebrik etmeye başladı'

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Demircan, 2008 yılında başladığı Bitlis Eren Üniversitesi İnşaat Teknikerliği bölümünü 2010 yılında tamamladı. 2010 yılından 2024 yılına kadar tam 14 yıl boyunca KPSS'ye giren Demircan, umudunu hiçbir zaman kaybetmedi. Günün ilk ışıklarıyla tezgahını açan ve sokak sokak dolaşarak simit satan Demircan, akşamları eve döndüğünde ders kitaplarının başına geçti. Yıllarca hem geçimini sağladı hem de atanma hayalini canlı tuttu.

Bir yandan annesine bakıyor, bir yandan da “bir gün olur” diyerek sınavlara hazırlanan Demircan, annesine bakmak için evlilik hayallerini sürekli erteledi. 2024 yılında tekrar KPSS'ye giren Demircan, 81,321 puan aldı. Geçtiğimiz ay Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı atama takvimini gören Demircan, puanı nedeniyle başvuru yapmayı düşünmedi. Arkadaşı, bilgilerini kullanarak Demircan adına başvurdu. Demircan, başvurunun arkadaşının yapması dolayısıyla sonuçları da arkadaşına kontrol ettirdi ve atanma hayali gerçeğe dönüştü.

Demircan, İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesine tekniker olarak atandı. Mutlu haberi ailesiyle paylaşan Demircan, annesini bir türlü ikna edemedi. Ailesi, Demircan'ın atandığına dair bavulunu toplayıp İstanbul'a doğru yola çıkarken ancak o zaman inandı. Demircan'ın hikayesi, sadece bir başarı öyküsü değil, umudun, azmin ve inancın ne kadar güçlü birer yol arkadaşı olabileceğinin en güzel kanıtı oldu.
SİMİT TEZGAHINDAN MEMUR MASASINA

Yaklaşık 20 yıldır Diyarbakır sokaklarında simit sattığını belirten Demircan, “2008 ile 2010 arasında Bitlis Eren Üniversitesinde 2 yıllık inşaat teknikerliği ön lisans bölümünü bitirdim. 2010'dan sonra bir yandan simit satarak bir yandan ise anneme bakarak KPSS'ye çalıştım. Hiç evlenmedim, eğitim hayatımı da aksatmadım. 81,321 puan aldım ve İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesine atandım” dedi.

ATANDIĞINA ÖNCE KENDİNİ İNANDIRDI, SONRA AİLESİNİ

14 yıl boyunca atanmadığını, atandığında ise buna inanamadığını kaydeden Demircan, “Arkadaşım bana kazandığıma dair web sitesinin linkini gönderince inandım. 13 yıl boyunca tercihleri ben yaptım, sonuçlar hep olumsuz gelince bu sene tercihlerimi arkadaşım yaptı. Sonuçlarına da o baktı ve bana atandığımı söyleyince inanmadım, çok şaşırdım. Şuan evraklarımı topluyorum, gideceğim inşallah. Sevinçten uçma hissi yaşıyorum. Bu zamana kadar defalarca sınava girdim ama hep olumsuz sonuçlar aldım. Şimdi olunca çok mutlu oldum.”
Herkesin şaşırdığını aktaran Demircan, sözlerine şöyle devam etti:

“Ailem, arkadaşlarım kimse inanmadı. Selam vermeyenler bile arayıp tebrik etti. Hep çalışıp olumsuz sonuç alınca bu defa inanasım gelmedi. Arkadaşım söyleyince oturdum şükrettim ve dedim ki ‘Sen bana uğurlu geldin.' Sonrasında başka bir üniversite okuma planlarım ya da 2 yıllık inşaat teknikerliğini DGS ile 4 yıllık mühendislik bölümüne tamamlamayı düşünüyorum. Eğitimden kopmayacağım, benim hayatım hep eğitim.”
“SİMİTLERİ SATIP SONRA DERS ÇALIŞIYORUM”

5 kardeş olduklarını, kendisi hariç hepsinin evlendiğini ifade eden Demircan, “Bu devirde kimse anne ve babayı kabul etmiyor, bakmak istemiyor, ben de onlara bakmak zorunda kaldım. Evlenen insanlar, anne ve babasına yeterince zaman ayıramıyor. Ama bekar olunca tüm zamanını ayırabilirsin. Evlendiğinde çocuklarına, eşine hayatının yüzde 80'ini adaman lazım, geriye kalan yüzde 20 de anne ve babana yetmez. Hem ders çalışarak hem de simit satarak yaşamaya çalışmak gerçekten zor. Kafam dağılınca toparlayamıyorum. Bilgi dağınıklığı oluşuyor, özellikle sınav dönemlerinde bu durum daha da zorlaşıyor. Sabaha 05:00'de kalkıp namazımı kılıyor, ardından simitlerimi almaya gidiyorum. 12:00'ye kadar simit satıyorum, sonra eve dönüp ders çalışıyorum. İstanbul'da yer bulana kadar annem burada kalacak, sonrasında onu yanıma alacağım.”
Çünkü ben ondan kopamıyorum. O olmadan yaşayamam, aklım hep onda. Annem de benim kazandığıma sevindi ama başta inanmadı. Her yıl olumsuz sonuç alana kadar onun da inancı kırılmıştı. Kağıdı gösterdim ama okuma yazma bilmediği için şaka yapıyorum sandı. Ta ki valizimi hazırlayıp İstanbul'a gideceğim deyince ancak inandı.” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP