

Türkiye, 2010'lu yılların başlarında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) düzenlediği sistematik ve çok aşamalı ihanet faaliyetleriyle karşılaştı. Bu hain planların ilk ve vazgeçilmez adımı, 7 Şubat 2012 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) karşı gerçekleştirilen kumpas oldu. O dönemde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı MİT yöneticileri, FETÖ'nün yargı içindeki uzantıları tarafından ifade vermeye zorlandı. Bu süreçte hedef alınan isim ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dı.
7 Şubat kumpası, devletin istihbarat yapısını içten çökertmeyi ve hükümeti zayıflatmayı hedefleyen kurgu bir darbe girişimiydi. Ancak Erdoğan'ın vazgeçtiği operasyon, kumpasın planlandığı gibi gelişmesini engelledi.
Başbakan Erdoğan'ın operasyonu durdurması ve devletin aldığı önlemler sayesinde bu kumpas zamanında bozuldu ve MİT ele geçirilmekten kurtarıldı.
FETÖ'nün bu kumpası, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin altyapısını da oluşturdu. İddianamelerde, 7 Şubat kumpası 'FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı açıktan giriştiği ilk operasyon' olarak belirtiliyor. Örgüt, kamuoyunda MİT'i 'PKK ile birlikte hareket eden bir teşkilat' olarak gösterme gayesi güttü. Bu operasyonla amaçları, Çözüm Süreci'ni sona erdirmek ve MİT yönetimini değiştirmekti.
GEZİ OLAYLARIYLA KAOS HEDEFİ
7 Şubat kumpasının hemen ardından FETÖ, 2013 yılında Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylarla birlikte sokaklarda kaos yaratmaya girişti. Sonrasında ise 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde yeni bir darbe girişiminde bulunmayı planladı. Bu süreçte, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi ile birçok bakan, sahte kanıtlar ve montaj belgelerle hedef alındı. Ancak milletin gösterdiği direnç ve devletin kararlı tutumuyla bu planlar boşa çıkartıldı. Türkiye, bu dönemde edindiği güçle vesayet odaklarına daha dirençli hale geldi.
FETÖ’CÜ AMİR TARAFINDAN TALİMAT VERİLDİ
Gezi olaylarının başlamasına neden olan çadır yakma talimatının, paralel yapıya yakın olan Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli tarafından verildiği ortaya çıktı.