Tabancayla ardı ardına ateş edilmesi sonucu ağır yaralanan İlayda Alkaş, kanlar içinde yere yığılırken saldırgan olay yerinden kaçtı. Hastaneye kaldırılan İlayda, maalesef kurtarılamadı. Polis, cinayet sonrası kaçan Cemal Alpaslan'ı yakalamak için yoğun bir çalışma başlattı. Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hâkimliği, Alpaslan hakkında 'kasten öldürme' suçlamasıyla yakalama kararı çıkardı. Görülen operasyonda, Alpaslan'ın Şırnak’ın Silopi ilçesinde saklandığı tespit edildi ve Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli, daha sonra Diyarbakır’a götürüldü.
‘Kızım Köle Gibi Yaşadı’
Anne Hülya Alkaş, kızını toprağa verdikten sonra gözyaşları içinde bir konuşma yaptı. “2024 Ekim ayında tanıştılar, Kasım ayında düğün yapıp birlikte yaşamaya başladılar. Kızım bir süre sonra, 'Anne ben bu evde hapis hayatı yaşıyorum. Beni bankalarda dolandırıcılıkta kullanmak istiyorlar. Ev silah dolu, uyuşturucu tezgahları var' dedi. Bir arkadaşımın yardımıyla gizlice onu evden aldık. 5 gün kadın sığınma evinde kaldı ama sonra zorla geri gönderildi. 7 ay boyunca ne kapıya çıkabildi ne de pencereye. Resmen köle gibi yaşadı. Kızımı eve zorla geri yollayan babasıydı. Kızım ona yalvardı ama dinlemedi. Kızım intihar etmeye kalkıştı, babası ise 'Atla aşağı' diyerek onu teşvik etti. 'Öldürün, bana ne' diyerek kızıma sırtını döndü. Kızım iki aylık hamileydi ve yaşadığı şiddet yüzünden bebeğini kaybetti.”
Şehir Şehir Kaçmıştı
İlayda ölüm tehdidi altındaydı. Bana 'Anne, beni kurtar. Buradan gitmek istiyorum' dedi. Hızla bir taksiye bindik ve Batman’a geçtik. Oradan uçağa binerek İzmir’e gittik. İzmir’de 20 gün kaldıktan sonra, 'Anne Antalya’ya gidelim' dedi. Antalya’da da kısa bir süre kaldık. Bu süre boyunca sürekli ölümle tehdit ediliyordu. Antalya’da yaşarken az da olsa özgürlüğüne kavuşmuştu. Olay günü bana, 'Anne Gazi Köşkü’ne gidelim, doğum günü kutlaması var' dedi. İzlenip izlemediğimizi bilmiyorduk. Taksiyle gittik ama dönüşte apartmanın yan tarafında indik. O anda silah sesleri yankılandı. Cemal, kızıma kurşun yağdırdı. Yere yığıldı, kanlar içindeydi ve kalbinden ve bacaklarından vurulmuştu. O bunu hak etmedi. Keşke ben ölseydim de o yaşasaydı.”
