reklam
reklam
DOLAR42,4502% 0.18
EURO48,9377% -0.04
STERLIN55,6114% 0.16
FRANG52,6220% 0.09
ALTIN5.544,13% -0,18
BITCOIN83.774,17-8.959
reklam

Son Dakika: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam ile YPG Arasındaki Görüşmelerin Gidişatının Önemini Vurguladı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Son Dakika: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam ile YPG Arasındaki Görüşmelerin Gidişatının Önemini Vurguladı
reklam

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber canlı yayınında gündemle ilgili sorulara yanıt verdi.

Fidan'ın açıklamalarının öne çıkan noktaları şöyle:

Öncelikle milli takımımızı yürekten tebrik ediyorum. Gerçekten büyük bir başarı elde ettiler, umarım bu başarıları kupa ile taçlanır. Türkiye'nin son yıllarda dış politikada gösterdiği performans, güvenilir bir ortak olma özelliği ile birçok alanda iş birliği aranan bir aktör haline gelmesini sağladı.

Geçtiğimiz Eylül ayında, 23 Eylül'de New York'ta Birleşmiş Milletler' de Cumhurbaşkanımız Trump ile bir araya geldik. Diğer yedi Müslüman ülkenin liderleri ile birlikte buluştuk. 25 Eylül'de ise Washington ziyaretinde Cumhurbaşkanımız Trump tarafından ağırlandık. Bu toplantılarda Türkiye-Amerika ilişkileri ve bölgesel meseleler üzerinde önemli konular ele alındı. Haritayı incelediğimizde, Türkiye'nin kuzeyinde Ukrayna-Rusya savaşı devam etmekte, bu her iki ülke için de kritik bir durum. Ayrıca kuzeydoğumuzda, Kafkaslar'da donmuş bir savaş barışa evrilme sürecine girmiş durumda. Amerika, özellikle Ermenistan-Azerbaycan barış sürecine de ilgi gösteriyor. Bunun hemen güneyinde İran var. İran ile Türkiye'nin ilişkileri oldukça önemli. Amerika'nın da İran'la uzun süredir devam eden bir nükleer sorunu bulunuyor. Irak meselesinde ise Amerika'nın Suriye ile ilgili hikayesini biliyoruz. Bu konular, hem Amerika'nın hem de Türkiye'nin yakın coğrafyasıyla son derece ilgili ve burada bir anlayış birliğine varmak şart.

Diğer dikkat çeken konu ise Gazze meselesi. Eylül 23'ten bu yana sekiz Müslüman ülke liderinin Trump ile oluşturduğu anlayış birliği üzerinde ilerlenmesi önemli. Tıkanan konuların açılması gerekiyor. Beyaz Saray'da, Suriye, Filistin ve Ukrayna gibi konular tartışıldı.

Amerikalılarla bu önemli konuyu ele aldık. Belirttiğim gibi, müzakerelerin belli bir noktaya evrilmesi gerekmekte. Şam ile YPG arasındaki görüşmelerin seyri bu nedenle önemli. Bu görüşmeler, özellikle İsrail'in müdahalesinden sonra sekteye uğradı. Hem Amerikalıların hem de bizim asıl hedefimiz İsrail'in Suriye için tehdit olmaktan çıkmasını sağlamak ve bununla birlikte Suriye'nin de İsrail için tehdit teşkil etmemesi gerekiyor. Burası, bölgede herkesin toprak bütünlüğüne saygı gösterdiği bir yer olmalı.

Suriye'deki gelişmeler dikkatle izleniyor. Türkiye'nin çabası bölgedeki istikrar için hayati önem taşıyor. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve halkın refahı bakımından sağlanan tüm destek ve girişimler büyük bir özenle yürütülmekte. Türkiye'nin bu süreçteki rolü, uluslararası alanda ne kadar ahlaki ve onurlu bir dış politika izlediğini ortaya koyuyor.

Şu an Suriye'nin güneyinde Dürzi topluluğuna yönelik bir İsrail provokasyonu mevcut. Bu durum, yerel sorunlar ile birlikte büyük bir iç karışıklığa yol açabilir. YPG'nin bu türden gerilimleri tetiklemesi muhtemel. Dolayısıyla, bu sorunların ciddiyetle yönetilmesi gerekiyor.

Şimdi üzerinde tartışılan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar taslağı var. Bu taslak, durumu daha iyi yönetebilmek için önemli bir adıma işaret ediyor. Güvenlik Konseyi’nde yaşanan tartışmalar, uluslararası istikrar gücünün nasıl şekilleneceğini de belirleyecek.

25 Eylül'deki görüşmelerde Trump, CAATSA’nın kaldırılması gerektiğini söyledi. Ancak bu yasaların sıkı düzenlemelere tabi olması nedeniyle harekete geçmek zor. Yine de, niyetlerin doğru olması her zaman çözüm arayışını getirir. Amerika'nın Biden yönetiminden farklı olarak, Trump'ın buradaki iradesi son derece önemli.

Hamas, Gazze’nin yönetimini devretmeye hazır olduğunu deklare etti. Böyle bir yönetim geçişinin zamanlama açısından da dikkatle planlanması gerekiyor. Gazze’ye yapılacak yardımların, iç sorunların çözümüne oldukça önemli katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Sonuç olarak, güçlü liderlik ve güven ilişkisi, bölgedeki gelişmeleri olumlu yönde etkilemektedir. Türkiye’nin konumu, diplomatik çabaları ve strateji belirliliği, uluslararası ilişkileri kurgulamada önemli bir yer tutmaktadır.

reklam

YORUM YAP